• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Dini Sohbet

tufan35

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
83
Mesajlar
1,149
MFC Puanı
650
Düşün ve Şükret !

Allah’ın sana bahşettiği nimetleri düşün !

Sağlıklı bir beden,

Güvenli bir vatan,

Yeterince gıda ve giysiler,

İhtiyacın olan hava, su ...

Ve daha neler, neler !?..

Düşün ve Şükret !

Dünya senin !. Fark edebiliyor musun ?

Hayat senin !. Kavrayabiliyor musun ?

Her türlü nimet senin !. şükredebiliyor musun ?

Düşün ve Şükret !.

Eksik olan ne ?..

Gören gözlerin,

Konuşan dilin, dudakların,

İşiten kulakların,

Ellerin, ayakların var !..
Düşün ve Şükret !

Ayaklarının üzerinde yürümek kolay iş midir ?

Bacakların üzerinde durmak kolay iş midir ?

Çalışmayan nice ayaklar, kesilen nice bacakları düşün !..

Doyasıya uyumak kolay iş midir ?

Acıyla kıvranan, kapanmayan nice gözleri düşün !

Mideyi yiyeceklerle doldurmak, yada kana kana su içmek kolay iş midir ?

Yemek yiyemeyen, su içemeyen nice hastaları düşün !..

Düşün ve Şükret !..

Sesleri işitmeni düşün; sağırlıktan korunmuşsun.

Görme özelliğini düşün ; Körlükten korunmuşsun.

Akıl nimetini düşün ; delilikten korunmuşsun.

Yalnız görme ya da işitme özelliğini,

Tonlarca altınla değişir misin ?

Ellerin, ayakların karşılığında

Nâdide mücevherleri kabul eder misin ?

Bil ki sen, sayılamayacak kadar çok nimetlere ve özelliklere sahipsin. Fakat bunların farkında değilsin. Bunun için hep sıkıntı, üzüntü ve ümitsizlik dalgaları arasında kıvranıp duruyorsun.

Oysa sıcak ekmeğin,

Soğuk suyun,

Doyasıya uykun,

Ve gıpta edilecek sağlığın var...

Bunlara şükretmelisin.

Düşün ve Şükret !..

Ele geçiremediklerini düşünüp üzüleceğine,

Kaybettiğin maddi değerler için huzursuz olacağına,

Elinde olanlar için şükretmelisin !..

Çünkü mutluluğun anahtarı senin elinde !..


Zira nimetlerin devamı ; Şükürle olur.

Huzur ve mutluluk ; Şükürle olur.
 
Üyelik Tarihi
28 Şub 2020
Konular
2,107
Mesajlar
26,098
MFC Puanı
301,150
Paylaşım için teşekkürler..

Maalesef şükretmenin ne kadar büyük bir zenginlik olduğunu bilmeyen insanlarımız var..
 

tufan35

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
83
Mesajlar
1,149
MFC Puanı
650
Bir yolculuğun hikayesi


YOKTUN
Yüz sene, bin sene, yüz bin sene, milyon sene önce yoktun. Yok
olduğunu da bilmiyordun. Çünkü sen yoktun. Hiçbir insan da senin
"yok" olduğunu bilemezdi. Hatta senin yokluğun o zamanlar söz
konusu bile olamazdı. Sen yoktun ki yokluğun veya varlığın söz
konusu olsun.

DOĞDUN

Daha doğrusu belli bir zamanda ve belli bir mekânda doğan bir çocuk
"sen" oldun. Sen kimdin? Sen seni daha bilmiyordun. Bazen bir
cıyaklıyor, arada bir uyukluyordun. Erkek mi kız mı olacağını
sen belirlememiştin. Doğduğun tarih ve yer sana sorulmamıştı.
Kaç yüz bin sene önce Habeşistan'da bir mağarada doğabilir
miydin? Babil'in asma bahçelerini sulayan bir bekçinin oğlu yahut
Fenikeli bir çömlek tüccarının torunu olabilir miydin?

İki bin bilmem kaç yılının kıyamete yakın aylarında
Karadeniz'in ortasında on beş milyonluk bir deniz kentinde
mütevazı bir gökdelenin seksen yedinci katında dünyaya merhaba
diyebilir miydin? Babanı ve anneni sen seçmemiştin. Onlar da seni
seçmemişti. Doğduğunda görüp tanıdılar seni. Sen de seneler
sonra tanıdın onları. Zengin çocuğu mu, yahut fakir çocuğu mu
olacağın belki önemliydi ama bu da senin elinde değildi.

DOĞDUN

Üstelik bir insan olarak doğdun. Hani bir tarla faresi olarak da
varlık âlemine doğabilirdin. Yahut kapkara bir hamam böceği yahut
da sevimli bir kertenkele. Belki de bir evde beslenen minnoş kedi.
Bunlardan hiçbiri olarak doğmadığın kesin. Neden doğdun, nereden
gelip nereye gidiyorsun, hayat neden var, niçin insan oldun? Niçin
şu zamanda bu mekânda filancanın çocuğu, falancanın kardeşi
oldun? Neden kertenkele oldun veya olmadın? Tüm bu soruları sorsan
da sormasan da seninle beraber doğmuş oluyor. Soruları
düşünmemek, çözmemek sorunları ortadan kaldırmaz. Şöyle veya
böyle niçin doğduğunu merak etmeden yaşadın, yaşadın...

BÜYÜDÜN

Okudun veya okumadın. Köylü veya şehirli oldun. Belki pazarda hamal
belki ilçede kaymakam oldun. Belki belediyede memur belki başbakan
oldun. Belki hırsız belki gardiyan oldun. Belki öğreten belki
öğrenen oldun. Evlendin veya evlenmedin. Belki korkak belki cesur
oldun. Belki zeki belki kalın kafalı oldun.
Büyüdün ve mutlaka bir şeyler oldun. Belki çoluk çocukla
oyalandın. Belki sokak sokak aval aval dolaştın. Belki her gün
milyonlarca lira kazandın. Belki üç beş kuruş için çırpınıp
paralandın. Belki kitapların arasında geceledin. Belki içki
masasında sabahladın. Belki kuş gibi süzüldün. Belki yılan gibi
süründün. Oyalandın yahut dolandın. Kazandın yahut paralandın.
Geceledin yahut sabahladın. Süzüldün yahut süründün. Ama herkes
gibi dünya ile birlikte güneşin etrafında bedavadan birkaç tur
attın. Belki yirmi, belki otuz tur. Belki altmış belki yetmiş tur.
Ve sen iyi bilirsin ki bu turları sonsuza dek sürdürecek yoktur.

Son istasyona yaklaştın.

İnişe geçtiğinin farkındasın. Turların sayısına paralel olarak
ortaya çıkan incecik fenerler sana son istasyonu hatırlatır, beyaz
beyaz!..

İlk bakışta görmezlikten gelirsin bu uğursuz trafik işaretlerini.
Hatta dayanamayıp sökersin yerinden birkaç tanesini. Ancak gün
gelir sökmekle baş edemezsin. Siyaha ya da kumrala boyamaya
çalışırsın. Beyaz beyaz alevlenen sadece saçların değildir.
Tüm vücudun için için yanmaktadır. Vücudunda baş gösteren
rahatsızlıklar gün gelir tamir edilemez olur. Tamirciler sana sahte
umutlar verirler. Kesip biçer, söküp takıştırırlar. Nihayet
beklemediğin gün gelir.

Hâlbuki hayatın boyunca hep beklemiştin. Büyümeyi, okul bitirmeyi,
başarılı olmayı, iş güç sahibi olmayı, evlenmeyi, çoluk çocuk
sahibi olmayı, çocuklarının büyümesini, okul bitirmesini,
başarılı olmalarını... Hep bekledin. Önce kendin için. Sonra
çocukların için. Eğer daha uzun yaşasaydın bu sefer aynı
şeyleri torunların için bekleyecektin. Bir beklediğin
gerçekleşince başka şeyleri bekledin. Beklemekle geçti hayatın.

Çok gariptir ki yüzde yüz karşılaşacağını bildiğin şeyi hiç
beklemedin. Düşünmek bile istemedin. Son istasyona yaklaştığını
hissettikçe hayata daha da bağlandın. Kiradaki evlerine ve
dükkânlarına zam üstüne zam yaptın. Bankadaki paralarının daha
da çoğalmasının hırsıyla geceleri uykunu kaçırdın. Varisi
olduğun kişilerin bir an önce miraslarına konmak için onların
ölmesini bile istedin. Daha da rahat yaşayabilmek, eğlenebilmek,
yemek ve içmek için insanları kandırdın. Yoksullara yardımı
düşünmedin. Bazen üç beş kuruşu yahut eskimiş bir elbiseyi
verdinse de başa kaktın. Yoksulu küçük gördün, kendini
yücelttin.

Son istasyona varan arkadaşlarının ve akrabalarının gidişini
hüzünle seyrettin. Arada bir bu ayrılışlar da olmasa son istasyonu
aklına hiç getirmeyecektin. Onları hatırlayıp dünyada her birinin
mevkiini, zenginliğini, işlerini, sıkıntılarını, neşelerini,
dünyada neye kavuştuklarını, ölümü nasıl unuttuklarını ve
beklemedikleri bir zamanda, ahiret için ellerinde hiçbir azık yok
iken, ölümün gelip onları götürdüğünü gördün. Şimdi
mezardaki hallerinin nasıl olduğunu, azalarının birbirinden nasıl
ayrıldığını, etlerini derilerini, gözlerini ve dillerini,
böceklerin, kurtların nasıl yediğini, onlar bu halde iken
varislerinin mallarını taksim edip, rahat rahat yediğini göz
önüne getirdin. Bu ayrılışlardan sonra biraz kendini toparlamak
istedin ama kısa zamanda son istasyonu tekrar unuttun. Hiç
ölmeyecekmiş gibi hayata tekrar sarıldın. Fakat her nefes alıp
verişinin seni son istasyona yaklaştırdığını düşünmedin ve
sonunda herkes gibi öldün.

Kimler geldi neler neler istediler,
Hepsi de bu dünyayı bırakıp gittiler.
Sen hiç ölmeyecek gibisin değil mi,
İşte o gidenler de senin gibiydiler.

ÖLDÜN

Şimdi hiç bilmediğin bir âlemdesin. Acaba benim hâlim ne olacak
diye beklemedesin. O âlemde seni karşılamaya geliyorlar. Bu
dünyadaki amellerine göre karşılayacaklarını bildiğinden, her ne
kadar bu dünyada bilmezlikten gelsen de, eyvahlar çekiyorsun.
"O gün yüzleri ateş içinde çevrilirken: Ah keşke Allah'a
itaat etseydik, Peygambere itaat etseydik! derler." (Ahzab 66)

Ama o gün sözler fayda vermeyecek. Eyvah deme zamanı dünyadadır.
Ben bu hatayı niye yaptım, Rabbime karşı, peygamberime karşı,
vefalı olmam gerekenlere karşı bu vefasızlığı nasıl yaptım,
verdiğim sözlere niye uymuyorum, verdiğim sözleri niye hayatımda
tatbik etmiyorum? Diye düşünüp kendine gelme yeri dünyadır.
Eyvahlar diyorsun o ateşin azabını, hararetini hissettiğinde,
kemiklerin erirken, etlerin lime lime yanıp dökülürken, yeniden
vücut bulup yeniden yanarken... Ama o zaman eyvahlar fayda vermeyecek.
Ve sonra peşine düştüğün zalimlerden, kâfirlerden,
münafıklardan, peşine düştüğün dünyacılardan şikâyet
edeceksin.

Ey insan, öyleyse aklını başına al! Kimin peşinden gittiğine
dikkat et! Cehenneme mi götürüyor arkasından gittiklerin, yoksa
cennete mi kılavuzluyor? Hayattayken, elin tutarken, ayağın
yürürken, zihnin çalışırken, iş yapma gücün varken, tevbe
etmek; peşinden gittiklerin nereye gidiyor diye fark edip bunlar beni
nereye sürüklüyor, nereye götürüyor, diye sormak "Beni haktan,
hak yoldan sapıtıyorlar" diyerek dönmek gerekir. Ama bunları hiç
düşünmedin. Uyaranları ise irticacı olarak gördün.

Niçin doğduğunu, nereden gelip nereye gittiğini, hayatın gerçek
anlamını, ölümün anlamını ve ölümden sonrasını merak etmeden
dünyaya gelip gittin. Hamam böceği, kertenkele ve evinde beslediğin
minnoş kedi de yaşamları boyunca bunları merak etmediler. Senin
onlara onların da sana hayli benzediğinizi söylesem. Bunun sebebini
de merak etmezsin sanırım!


alıntı
 

tufan35

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
83
Mesajlar
1,149
MFC Puanı
650
Her günü son günün bil


* Her günü son günün bil.

* Her namazı son vakit bil.

* Kibir her iyiliğe engeldir.



* İstişare etmek nefsi kırar.

* Hüküm neticeye göre verilir.

* Şer bir sel gibi çabuk yayılır.



* En zor iş din kitabı yazmaktır.

* En hayırlı iş dinimize hizmettir.

* Öfkelenme, halim ol, çok çalış.



* Şehid ölmek için dua etmelidir.

* Edep, kendini kusurlu bilmektir.

* Çok ibadet yapsan da tevbe et!



*Allah ’tan korkan, selamete çıkar.

* İyilik edersen, hep iyilik görürsün.

* Müslümanın gönlü kırık olmalıdır.



* Merhamet eden, merhamet görür.

* Güler yüz ve tatlı dil asrın silahıdır.

* Müminin yüzüne bakmak ibadettir.



* Güler yüzlü olmak, iman alametidir.

* Ahirette her işinden sual edilecektir.

* Gaye bir insanı ateşten kurtarmaktır.



* Tevazu göstereni Hak teâlâ yükseltir

* Kendinizi kimseden üstün görmeyin!

* Hizmet; vermekle olur, almakla değil.



* Benim dediğim doğru demek, kibirdir.

* Her sıkıntıya sebep, günah işlemektir.

* Haram ile beslenen vücudu ateş yakar.



* Arkadaşların en iyisi Allah ’ı hatırlatandır.

* Asık surat, çatık kaş, şekâvet alametidir.

* Mesaisine ehemmiyet vermeyen hırsızdır.



* Mümine sert bakmak da kul hakkına girer.

* İmansız ölmekten korkmayan imansız ölür.

* Şimdi acımak zamanıdır. Hiç kızmamalıdır.



* Allah sevgisi arttıkça, insan halinden utanmaya başlar.

* Herkesten dua almaya bakın. İnsan dua alarak Allah’a yakın olur.

* Her ne varsa güzel, Allah sevgisinden başka, hepsi câna zehirdir, şeker dahi olsa!



* Mal ve mülke olma mağrur, deme var mı ben gibi! Bir muhalif yel eser, savurur harman gibi.

*Allah ü teâla kerimdir, ufak bir sebeple kerimin keremi artar. En büyük sebep, Ona yalvarmaktır
 

tufan35

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
83
Mesajlar
1,149
MFC Puanı
650
Hac Yolunda Ölen Karinca


Karınca uzun bir yola çıkacakmış gibi hazırlık yapıyormuş. Bunu görenler hayırdır nereye deyince karınca -hac yolculuğuna çıkıyorum demiş. Senin ömrün yetmez demişler. Karınca şöyle cevap vermiş; olsun hiç değilse hac yolunda ölürüm.
İnsanlar hayatları boyunca Allah rızasını kazanmakla kendi arzularının arasında kalmıştır. Allah`ın imtihanlarından biri de budur. Hepimiz bu dünya işini bile yapıyor olsak ahireti düşünerek yapmalıyız. Okuduğumuz okulu seçerken Allah`ın dini için ne kadar faydalı olurum diye düşünüyor muyuz. Para kazanmak için sarfettiğimiz herşeyde Allah`ın dinine de yararlı olur tebliğ için Allah yolunda bu paraları harcamak ne güzel olur diye düşünüyor muyuz. En önemlisi bu işlerde ne kadar samimiyiz? Aldığımız kararlarda Allah`ın dinine gereken önemi veriyor muyuz? Yoksa kendimizi mi kandırıyoruz? Allah`ın bizi gördüğünü farkediyor muyuz? Nefsimizin arzusu bazen Allah rızasına galip mi geliyor? Arkadaşlarımız bizimle alay edecek çevremizi kaybederiz diye dinin şartlarını yerine getirmiyor muyuz? Hayatımız boyunca çalışıyoruz ama ne için?
Allah Kuran`da çalışanlar ahiret için çalışsın diyor. Bizler yukarıdaki kıssadaki karınca gibi miyiz? İnşallah öyleyizdir. Bu dünyada yaptıklarımızın karşılığını peşin olarak almak bizi yanıltmasın Allah herkese yaptığının karşılığını ahirette vereceğini söylüyor. Çalışan ahireti için çalışsın. En önemli şeyin insanın niyetinin olduğunu unutmayalım saf ve temiz bütün niyetlerimizin Allah tarafından kabul olacağını unutmayalım.
 

tufan35

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
83
Mesajlar
1,149
MFC Puanı
650
Genç Kızlara Nasihat


Sevgili kizim!
Aslanin erkegide disiside ayni ismi tasir.Namus ve serefini korumak icin karsisina cikan dusmani parcalamak icin bir an bile tereddut etmez!
Demek ki erkek ve disi aslan serefi ugruna ,karekterinden ve hedefinden hic bir sey feda etmedigi icin aslini kaybetmiyor!
Cenabi Hak insanlara akil,idrak ve ilim gibi hasletler bahsetmistir.Boyle oldugu halde nefsani arzularinin esiri olanlar esastan birer ikiser feda ede ede surette benziyor ,sirette benzemiyorlar.

Sevgili kizim!
Aslan misali sen haslet ve iffetinden hic bir sey kaybetmezsen,kendine has olan serefi muhafaza edebilirsin.Eger boyle yapmazsan,kaybolup giden serefin izleri kalir."Dayak izinden bere,dil izinden yara,dis izinden sara kalir.Butun mesele ahlakin uzerinde iz birakmamaktir.Bu izlerin neler oldugunu izah edelim:
1-Gencligin ve guzelliginin verdigi coskuyla ask hayati yasiyacam diye sakin mektuplasma!Cunku her mektup,ahlakini gosteren rontgen raporudur.Her mektup,ahlaki durumunu gosteren birer senettir.
Evet her mektup serefin ve iffetin iflas ettigine dair bir belgedir.Her mektup,idam hukmu giyen mahkumun infaz fermani gibidir!
2-Fotaraf vermek ve hatira fotarafi cektirmek!Her fotaraf,ahlakin cesitli yonlerini gosteren gonul rontgeninin filmi gibidir.Bir mektup ve bir fotaraf ahlakini gosteren film ile raporudur.

3-Sevgi ve ask uzerine hic kimseyle konusma!Her konusulan yuregine ok gibi saplanir ve yara acar.Sen en gizli yabanci bir semtte dahi olsan,mutlaka seni taniyan birisi gorecektir.Ve her goren senin namusunu parcalamaya calisacaktir!
4-Seni cok seviyorum.Sensiz yasiyamam!diyen ve gonlunu avutmak isteyen sahte asiklarin sozune kanma!Butun hevesi seni kirletmektir!
Bilenlere sor tecrube et!Genclik yillarinda ister serbest hayatta olsun ister tahsil hayatinda olsun boyle ask hayati yasayip sevisenlerin evlendigi gorulmusmu?Evlenemezler!Cunku ilk mektubu kendisinede yazdigini bilse dahi,senin namusunu lekeli gorup seni kotu ve ahlaksiz olarak bilir ve namuslu kiz mektuplasmaz der!!!!!

5-Yollarda giderken cok ciddi ol.Gelen gencin yuzune bakma!Hele gozlerinin icine hic bakma!
Hangi sekilde olursa olsun sakin gulme!

6-Adi cikmis kimselerle yan tarafindaki komsuya dahi gitme,seninle samimi oldugunu soyleseler dahi reddet!

7-Sevdigin gence,niyetinde samimi,ciddi,durust,hic umut etmem diyerek namus ve iffet anahtarini sakin verme!Ayni anahtardan cogaltarak ahlak ve namus diye bir sey birakmazlar.Yuvan da yikilir,sihhatinde bozulur!Rezil rusvay oldugun gibi,dunyayada geldigine de pisman olursun!

8-Sevgili kizim!Ahlak,namus,seref,haysiyet ve terbiye.....Bunlarin hepsi yalvarmakla,yorulmakla ve cok paralar sarf edilmekle elde edilmez.
Iste o senin namusunu lekeleyen kimse,obur tarafta gidip ahlak ve namusda temiz olana yalvarmakla ve binlerce lira sarf etmek suretiyle onu alir.Seni, dugunu baslayincaya kadar "alicagim" diyerek oyalar ve istikbalini oldurur.
Senin ve ailenin her bakimdan munasip gordugu bir genc,evlenmek icin talip cikmistir.Sizin icin en iyi bir firsattir.Ama bunu duyan senin eski asigin mektup ve fotorafini aldigi gibi,seni alacak olan cocugun karsisina cikar.Iste firsat kacti!Eger her cikan nasibine boyle yaparsa!ki yapabilir,mahvoldun!!!Istikbalin sondu demektir.Bilhassa ahlak ve namusda islenilen hatanin tamirine imkan yoktur!
Sevgili kizim iste bunlari dusunerek:Ister fakir ol,ister sima bakimindan cirkin ol,bunlarin hic kiymeti yok!Yalniz sen kendini koruyan namuslu lekesiz ol!Terbiyen yerinde olsun.Seni almak icin hayalinden bile geciremiyecegin kimseler talip olur.Yeterki kendini kapali tut,iffetini koru,Dinine iyi saril,ibadetlerini muntazam yap! Daima kendini duadan unutma!Allah'a dua ve niyazda bulunarak salih,sadik ve has kullarini nasip etmesi icin dua et!Her seyi ondan iste!Gecte olsa her sey senin istedigin gibi olur!Sabirli ol!Bu hakikattan ayrilma!
Arkadaslarin seni bu halinde belki kucuk ve pisirik hakir gorurler.Ama,sen bu yoldan ayrilma!
Sonunda sana gipta ile bakacaklardir!Hakir ve zelil olacak olanlar yine kendileridir!
Sevgili kizim! Bu nasihatleri kendin ve annen baban icin ve en onemlisi Dinin, serefin icin tut!!!!!!.
alıntıdır
 

tufan35

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
83
Mesajlar
1,149
MFC Puanı
650
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM Diyelim...



BİR AKSAM ÜSTÜ YÜREĞİN DARALIRSA; GÖZLERİNDEN TÖVBE`LER TAŞARSA; AVUÇLARIN DUALAR`LA DOLARSA; BİR BESMELE ÇEK GÖNÜL`DEN

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM





KATRAN KARASI GECELER SENİ BOĞARSA; VÜCUDUNU SOĞUK TERLER BASARSA; İCİNDE ARD ARDA TOPLAR PATLARSA; BİR BESMELE ÇEK SESSİZCE BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM




SIR VERECEK BİR DOST BULAMAZSAN; GÜNAHLARINDAN AYRILAMAZSAN; BOĞUK BOĞUK HEP AĞLARSAN; BİR BESMELE ÇEK YÜREKTEN BİSMİLLAH



GÖNÜL DOST`LARINI BİRGÜN BULURSAN; O YÜCE İLAHİYATA KAVUŞURSAN; ŞÜKR DUA`LARINI HEP OKURSAN; BİR BESMELE ÇEK UNUTMADAN BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM




HUZURU NEŞEYİ İSLAMDA BULURSAN; BAŞLADIGIN HER İŞTE ONU ANARSAN; KALBİNİ TÜM İNSANLARA AÇARSAN; BİR BESMELE ÇEK HER SEFERİNDE BİSMİLLAH



NEFSİNLE ŞEYTANA CİHAD AÇARSAN; HER HAYIRLI İŞE KOŞARSAN; MUHAMMED AŞK`IYLA TUTUŞUP YANARSAN; BİR BESMELE ÇEK KALBTEN BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM





GENÇLİGİNİ BİTİRİP ÖMRÜNÜN SONUNA VARIRSAN; VE NEFES ALMAKTAN YORULURSAN; O KERİM ALLAH`IN HUZURUNA CIKARSAN BİR BESMELE ÇEK İLK SÖZ OLARAKTAN BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
 

tufan35

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
83
Mesajlar
1,149
MFC Puanı
650
ALLAH İSTEYENE İSTEDİĞİNİ VERİR


Basralı Aşığın Münacaatı
Basralı bir zat vardı. Bu zat, Allah-u Zülcelâl’in aşkından ağlaya ağlaya âmâ olmuştu. Eğer insan onun gibi olursa, Allah-u Zülcelâl ona nasıl vermez ki! Bu zat, Allah-u Zülcelâl'e şöyle münacatta bulunuyordu.
“Ya rabbi! Ben ne zaman senin yanına geleceğim? Senin izzetine ve kudretine yemin ediyorum ki; benimle Sen’in aranda dağlar gibi ateş alevleri olsa, eğer sen bena tevfik ve yardım etmeyip geri çevirmediğin müddetçe, tâ ben Sen’in yanına gelinceye kadar, o alevler beni durduramaz. Ben Sen’den başka hiçbir şeyle Sen’den razı olmam. Ne cenneti istiyorum, ne cehennemden muhafaza olmayı istiyorum. Ben sadece seni istiyorum.”
Tabi, o bu sözleri, yalnız dili ile değil kalbi, ruhu ve sırrı ile söylüyordu. Peki, şimdi size soruyorum? Bir kimse böyle olursa, Allah-u Zülcelâl ona istediğini vermez mi? Allah-u Zülcelâl onun kalbine ruhuna baktığı zaman, onun samimiyetini görünce nasıl vermez ki!... Mutlaka verecektir.
O zatın, Allah-u Zülcelâl’e yapmış olduğu bu münacaat, bizim için çok büyük bir derstir. Eğer biz de onun gibi olursak, Allah-u Zülcelâl bize de verecektir, inşallah.
Fakat biz evimizden çıkıp, cemaate namaza gelmeyi, nefsimizin isteği ile değiştirmiyoruz. Sabahleyin uykumuzu terk edip namaza kalkmıyoruz. O ateş nerede, bunlar nerede?...
O Basralı zat, ateşin içine girip bütün vücudu yana yana Allah-u Zülcelâl'in huzuruna gitmeyi istiyordu. Bizse kendi nefisimizi rahatsız etmemek için bir uykuyu, arkadaşlarımızla konuşmayı bile terk edemiyoruz. Peki, nefsimize, niçin; “Ey nefsim! Sen ne zaman Allah-u Zülcelâl'e ibadet edeceksin? Sen sıhhatli iken keyf-ü sefa yapıp ömrünü boşa geçiriyorsun. Hasta olduğun zaman zaten ibadet yapamıyorsun. Bana bir vakit göster ki, o vakitte Allah-u Zülcelâl'e ibadet yapayım. Başka vakit yok ki! Ne zaman ibadet yapacaksın? Diye sormuyoruz.
Allah-u Zülcelâl hepimize kendi rahmetiyle, fazlıyla razı olacağı şekilde ameli salih nasip etsin. (Âmin)
 

tufan35

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
83
Mesajlar
1,149
MFC Puanı
650
HER SABAH BİZDEN İSTENEN 8 ŞEY
İmam-ı Şafii Hazretleri bir sabah namazdan sonra evine dönerken yolda birine rastlar.Adam önce selam verir iyi dilek ve duada bulunduktan sonra da"hayırlı sabahlar"manasında"nasıl sabahladın?der. Hazret-i imam nasıl sabahladıgını şöyle anlatırekiz tane şeyin benden istendigini düşünerek sabahladım!:
Adam şaşırır:Ya imam kim sizden 8 tane şey istiyebilir?sizin kimseyle takışık bir işiniz yoktur ki? Hazreti imam tebessüm ederek meseleyi açar: Bak benden her sabah kimler neler istiyorlar der ve şöyle izah eder:
1)Rabbim benden farzını istiyor
2)Resulullah benden sünnetini istiyor
3)Aile çoluk çocuk günlük masrafını istiyor
4)Nefis kendine tabi olmamı istiyor
5)Şeytan arkasından gitmemi istiyor
6)Kiramen katibin melekleri iyi şey yazdırmamı istiyor
7)Geçen günler ihtiyarlanmamı istiyor
8)Son olarak da Hazreti Azrail hazır olmamı istiyor.......
İşte ben bütün bu isteklerin muhatabı olarak sabahlamış bulunuyorum.Her sabah bu sualler cevap bekliyor. Hazret-i şafii'yi dinleyen adam düşünmeye başlar.
Bir kaç saniyelik tefekkürden sonra sorar: Ya imam bu saydıgın şeyler sadece sendenmi isteniyor yoksa bendende isteniyormu? İmam tebessüm eder :
_Orasını ben diyemem sen düşün !......
Adam başını aşağı eğer söylenerek devam eder:
_Meger her sabah benden neler isteniyormuşta haberim yokmuş.Bende düşünmeliyim bunları!....

_Ne dersiniz sizden de böyle 8 şey isteniyormu
 

tufan35

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
83
Mesajlar
1,149
MFC Puanı
650
iyi huylu olmanın ve bunu muhafazanın yolu
Sual: İyi huylu olmak ve bunu muhafaza edebilmek için ne yapmalı?
CEVAP
İyi huylu olmak için ve iyi ahlakını muhafaza edebilmek için, salih kimselerle, iyi huylularla arkadaşlık etmelidir İnsanın ahlakı, arkadaşının huyu gibi olur Hadis-i şerifte, (İnsanın dini, arkadaşının dini gibi olur) buyuruldu Ahlakı bozan, şehveti harekete getiren kitapları okumamalı, böyle radyo ve TVden sakınmalıdır
İyi huyların faydaları ve haramların zararları ve Cehennemdeki azapları, hep hatırlanmalıdır Mal, mevki arkasında koşanlardan hiçbiri muradına kavuşamamıştır Malı, mevkii hayır için arayan ve hayır işlerde kullanan, rahata, huzura kavuşmuştur
Allahü teâlâdan korkmak, bu deryanın gemisidir Hadis-i şerifte, (Dünyada, kalıcı değil, yolcu gibi yaşa! Öleceğini hiç unutma) buyuruldu
Faydasız şeylerden, oyunlardan, zararlı şakalaşmak ve münakaşa etmekten sakınmalıdır İlim öğrenmeli ve faydalı işler yapmalıdır Vaktin kıymetini bilip gece-gündüz ilim öğrenmelidir! İlim, ibadet içindir Kıyamette işten, ibadetten sorulur, çok ilim öğrendin mi diye sorulmaz İş ve ibadet de ihlas elde etmek içindir (İslam Ahlakı)
 

tufan35

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
83
Mesajlar
1,149
MFC Puanı
650
EĞER BİR ÇOCUK


Eğer bir çocuk tenkitle yaşamışsa kınamayı öğrenir,
Eğer bir çocuk kin ve düşmanlıkla yaşamışsa saldırganlığı öğrenir,
Eğer bir çocuk alayla yaşamışsa, utangaç olmayı öğrenir.
Eğer bir çocuk utanç ve yüzkarası ile yaşamışsa kendini suçlu hissetmeyi öğrenir
Eğer bir çocuk teşvik ile yaşamışsa kendine güvenmeyi öğrenir
Eğer bir çocuk övgü ile yaşamışsa,takdir etmeyi öğrenir
Eğer bir çocuk hakkaniyetle yaşamışsa dürüstlüğü öğrenir
Eğer bir çocuk güvence içinde yaşamışsa sadakat ve itimadı öğrenir
Eğer bir çocuk tasdik edilerek yaşamışsa kendisini sevmeyi öğrenir Eğer bir çocuk arkadaşlık ve onama ile yaşamışsa dünyayı sevmeyi öğrenir.
 

tufan35

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
83
Mesajlar
1,149
MFC Puanı
650
ÖLÜMSÜZ NASİHATLAR

Mazinin güzelliklerini, zamanımıza taşımak, yaşantımıza yansıtmak, hayatiyet kazandırmak, yeni güzelliklerle zenginleştirip istikbale ulaştırmak, imanlı, erdemli, medenî toplumların başarabildiği bir ayrıcalık, bir üstünlüktür. Mazi ile, asırların birikimi olan kültürel zenginliklerle alakasını kesen, onu görmemezlikten gelen fert ve toplumlar, nesebi gayr-i sahih ceninlere benzerler. Böylesi fert, toplum ve sistemlerden ahlâklı, erdemli, insanca bir davranış, âdil bir yönetim beklemek belki de bir bekleyiştir.
ölümsüz nasihatlarından bir demet derleyip, İslâm’la şereflendirecek, insanlığı, insanca yaşamanın ufkunu açacak yeni nesle, yeni yüzyıl hediyesi olarak sunayım istedim.
İşte o ölümsüz nasihatlardan bir demet:
"Dünyada iyi insan tükenmez. Her zaman vardır. Onları ara bul. Çekinme! Zira çekingen insan hakiki dost bulamaz."
"Acele etme! Dikkatli hareket et, öfkelenme, sakin ol. Bilmelisin ki, ne iven kişi yol alır, ne de öfkeli muradına erer. Büyük meseldir. Öfke ile kalkan zararla oturur."
"Bayağı insanların mahallesinde oturma. Ayak takımı ile düşüp kalkma. Havai kişiler arasında gezme. Edebsizlerle sohbet etme. Büyük insanların bulunduğu yere taşın, onlarla sohbet et. Aklı başında irfan sahipleri ile konuş."
"Zenginin yükünü herkes yükler. Ağanın paltosunu tutan çok olur. Zatı âlileri yere düşmesin diye herkes koltuklar. Ama asıl hüner, bir zavallıya yardım etmektir. Yollarda sürünen bir biçâreyi elinden tutup kaldırmaktır."
"DÜNYADA BİR BELALI, ŞERLİLER TAKIMI VARDIR. BUNLARIN EN PİSİ ZÂLİME YATAKLIK EDENDİR. BU DURUM ZAVALLILARI ÜZER, KAİNATIN NİZAMINI BOZAR. EĞER ALLAH'A İNANIYORSAN ALÇAĞA YARDIM ETME. KİMSESİZ ZAVALLIYI EZME."
"İftiralar seni mahzun etmesin. Yalancının tezviri seni üzmesin. Eğer iftiracı bir yalancı ise. Ne kadar doğru olursan ol, dili sözünü bulur, söyler, sen haklı da olsan, haksız çıkarmaya çalışır. Fakat üzülme, hakikat birgün geç de olsa meydana çıkar."
"Doğru ol, doğruyu söyle. Üzüntü getiren doğru, sevindiren yalandan iyidir."
"Kibir düşürür, tevazu yükseltir. Cömert insan ölse de şerefi yaşar. Cimri sağlığında da ölüdür, sessiz, şerefsiz yaşar. Derbederlik doğruluk getirmez. Hayatta muvaffakiyetin sırrı intizamdır, üstün karakterdir."
"AYAK TAKIMI BAŞ OLUNCA, FAZİLET SAHİPLERİ AŞAĞIDAN AŞAĞI KALIR."
"Taşı ateş yakar. Taş sert, ateş yumuşaktır. Su taşı deler. Taş katı, su mülayimdir. Kireç taştır, su sudur. Fakat su onu eritir. Sen de yumuşak ol. Sertler geç de olsa önünde diz çöker. Sen iyilik yap. Zaman geçse bile, kötü düşünenler sana karşı mahcup olur."
"Hayasızlığın, edebsizliğin geldiği yerde bela çok olur. Şerir tiplerin hepsi hayasızdır. Onun bunun nâmusu ile oynayanlar, edebden mahrum kimselerdir. Her işte edebli, terbiyeli olmak lâzımdır. Hâyâsızın bir an yıldızı parlasa da aldanma, kâğıt alevine benzer. Külünden bile fayda olmaz. Gittiğin, gezdiğin her yerden bir şeyler öğren. Bu öğrendiklerinden ayrıca faydalan. Gördüklerinden, ahlâkında, rükûnda bulunan hastalıklara ilaç yap."

ZEKİ SOYAK
 

tufan35

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
83
Mesajlar
1,149
MFC Puanı
650
: 4 şeyi yapmadan uyuma!


Birgün Rasulullah efendimiz (sav) Hz. Aise annemize öyle buyurdu:
"Ey Aise! geceleri su 4 seyi yapmadan uyuma:
1)Kuran'i hatim etmeden.
2)Benim ve diger peygamberlerin sefatlerine kavusmadan.
3)Müminleri kendinden hosnut etmeden.
4)Hac etmeden.
Aise (ra) "anam babam sana feda olsun, ben bunlari bu kisa müddet içinde nasil
yapabilirim? deyince Rasulullah tebessüm etti ve:
"Ya Aise ondan kolay ne var?
1)3 ihlas 1 Fatiha okursan Kuran'i hatmetmis olursun.
2)Bana ve diger peygamberlere salavat getirirsen sefaatime kavusursun.
3)Müminlerin affini dilersen onlari hosnut edersin.
4){Sübhanallahi velhamdülillahi vela ilahe illallahi vahdehü la serike lek.
lehül mülkü velehül hamdü ve hüve ala külli seyin kadir} tesbihini okursan hac
sevabi gibi sevap alirsin
 

tufan35

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
83
Mesajlar
1,149
MFC Puanı
650
SUSMANIN FAYDALARI


Peygamber efendimiz, (Az konuşmak imandan, çok söz nifaktandır) buyurmaktadır.

Dil, büyük nimettir. İyi ve kötü işteki rolü, iyiliği de kötülüğü de büyüktür. Cennete de, Cehenneme de götürür. Cirmi küçük, cürmü büyüktür. İman ve küfür dildeki ifadeden anlaşılır. Dil, ya hak konuşur, ya bâtıl. Diğer uzuvların sahası dardır. Kulak sadece işitir, göz sadece görür. Dilin sahası geniştir. Hayır ve şer için geniş alana sahiptir.

Atalarımız;
(Sana senden olur, her ne olursa,
başın selamet bulur, dilin durursa)
ve
(Göz iki, kulak iki, ağız tek,
çok görüp, çok dinleyip, az söylemek gerek) demiştir.

Yunus Emre de diyor ki:
Sözünü bilen kişinin, yüzünü ağ ede bir söz.
Sözü pişirip diyenin, işini sağ ede bir söz.
Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı,
Söz ola zehirli aşı, bal ile yağ ede bir söz.
 

tufan35

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
83
Mesajlar
1,149
MFC Puanı
650
İBRAHİM EDHEMİN ALTI ÖĞÜDÜ...



Hayatının son günlerinin geldiğini düşünen zalim bir kişi ibrahim edhem h.z. gider
senden beni aydınlatacak bir öğüt vermeni rica ediyorum der...

İBRAHİM EDHEM h.z. zalim kişiye sana altı öğüt vereceğim der...

BİRİNCİSİ:şudur ALLAH'A isyan edip karşı gelme fikri içinden geçtikçe ALLAH'IN yeryüzündeki yarattığı rızıklarıda yememeyi kararlaştır.
ALLAH'A isyan ettiğin gibi yarrtığı rızıklarınada isyan et...
zalim adam birden irkilmiş
tongue.gif
eki ALLAH'IN rızıklarını yemeden içmeden nasıl yaşıyacağım...
öyleyse yaşamana vesile olan rızıklarını ihsan ve ikram eden RABBİNE isyan edip onu inkar etmek revamıdır sana?
zalim adam ne diyeceğini şaşırır duraklar.ey ibrahim ikinci öğüdün nedir der...

İKİNCİSİ:ALLAH'A isyan edeceksen onun yarattığı dünyasında oturma...
Bu birincisindende güç çünkü bütün dünya onun nereye gideyim ya ibrahim...
o halde rızkını yediğin dünyasında yaşadığın RABBİNE isyanı nasıl reva görürsün?

ÜÇÜNCÜSÜNE: gelince ey Halik'ını inkar eden kişi ALLAH'A isyan edeceksen seni görmesin...
inkarcı adam tekrar irkilmiş bu mümkünmü herşeyi görüyor iç yüzünü biliyor
Peki rızkını yediğin dünyasında yaşadığın kudret sahibine göre göre isyan etmen doğrumu?

DÖRDÜNCÜ ÖĞÜDÜM:ALLAH'I inkar edip isyan ediceksen ve onun emirlerine karşı gelip gizli bir şey söyliyeceksen öyle yerde söyleki sakın RABBİN duymasın ve görmesin
adam bu defa daha çok irkilmiş ALLAH'IN duymadığı işitmediği görmediği hiç birşey yoktur..
Mademki bunu bilirsin neden isyan edip inkar edersin..

BEŞİNCİ ÖĞÜDÜMinle beni bak bana geldin...neden?ömrün bitip hayatın sona ereceğini anladığın için son anda ruhunu teslim edeceğin zaman Azraile deki:ey Azrail bana biraz mühlet verde tövbe edeyim...
adam yine irkilmiş:vermes ki...demiş...

ALTINCI ÖĞÜDÜM İSE:isyan ettiğin ALLAH'IN yarattığı havasından hiç teneffüs etmeyip onun yarattığı havasının haricinde hava ile teneffüs edip yaşamaya devam et...
zalim adam buna imkan yokk ki...
İbrahim edhem h.z. sormuş:bütün bunları bildiğine göre neden nefsine uyup RABBİNE isyan edip nefsini nedametle tevbe için yetmeyecek kadar günahlarla dolduruyosun ey zalim kişi..
 
Üst