• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Dokuz Oğuz - On Uygur (Ağaçtan Doğan Çocuklar) Efsanesi

Almora

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
2 Ağu 2014
Konular
1,832
Mesajlar
2,642
MFC Puanı
4,340
Dokuz Oğuz - On Uygur (Ağaçtan Doğan Çocuklar) Efsanesi


Dokuz Oğuzlar' ın ataları olan bir hakanın iki güzel kızı vardı. Bunlar ancak tanrılara layıktı. Babaları insanlardan ayrı bulundurmak için bu kızları, yaptırdığı bir kulenin içine koydurdu ve yalvararak tanrıyı çağırdı.

Bunu üzerine tanrı bir boz kurt olarak geldi, kızlarla evlendi. Tanrının bu kızlardan Dokuz Oğuz ile On Uygur evladı oldu. Bunlar zamanla çoğaldılar.
Bu Dokuz Oğuzlar'dan türeyenler Kumlanco adi verilen ülkede oturdular. Burada Hurin adında bir dağ vardı. Bu dağdan Tuğla ve Selenka adında iki ırmak akardı. Bu ırmakların arasında da iki ağaç vardı. Bu ağaçların biri Kayın, oburu de Çam idi. Bir gece bu ağaçların üzerine gökten nur indi. gün geçtikçe ağaçlardan birinin karni sisti. Dokuz ay on gün sonra ağacın karnında bir kapı acildi. İçeride ağızlarında gümüş emzikler bulunan beş çocuk göründü.

Daha çocuklar dogmadan bu ağaçların etrafında gümüşten bir daire türemişti. ağaçlardan müzik sesleri geliyordu. Oradaki Dokuz Oğuzdan türeyen Türk'ler bu çocukları büyüttüler; adlarını Sungur Tekin, Kutur Tekin, Tukak Tekin, Or Tekin, Bugu Tekin koydular. Bunlar on beş yaşına gelince, baba ve analarını sordular. Halk onları iki ağacın yanına götürdü: İşte bunlardan bir babanız, biri de ananızdır) dediler. Çocuklar bu ağaçlara saygı gösterdiler. (Sevgili anamız ve babamız) diye onlara sarıldılar. O zaman ağaçlar da dile gelerek evlatları hakkında hayırlı duada bulundular.
Nihayet bir gün halk toplanarak, Bugu Tekin' i hakan seçtiler. Çünkü Bugu Tekin hem zeki hem de her boyun dilini, obalarının şayisini biliyordu. Bunun üç kargası vardı ki her yerden olup biteni haber verirdi.

Bugu Tekin bir gece rüyasında; beyazlar giyinmiş, elinde beyaz bir asa tutan ak sakallı bir adam gördü. Bu adam fıstık seklindeki (Yeşim Taşı) denilen taşı gösterdi: (Türkler bunu ellerinde tuttukça dört bucağa hakim olacaklardır) dedi.
 
Üst