Eyfel Kulesi neden yapıldı?

Paris’in hatta Fransa’nın sembolü haline gelmiş olan Eyfel Kulesi’ni bilmeyen yoktur. Paris’e gitmemiş olanlar bile Eyfel kulesinin adını duymuş ve hatta bir fotoğrafını görmüştür. Ancak herkesin bildiği bu zarif kulenin tarihini ve neden yapıldığını bilenlere pek sık rastlanmaz.

1889 Dünya Fuarı
Paris, Fransız Devrimi’nin 100. yılını kutlamak için Dünya Fuarına ev sahipliği yapmaya hazırlanırken, bu önemli etkinlik için göz alıcı bir yapı inşa etme fikri doğmuştur.

Yapının Seine Nehri’nin kıyısında Champ de Mars’da yapılmasına ve sergi alanının giriş kapısı işlevinde olmasına karar verilmiş, hayata geçirilecek projenin belirlenmesi için bir yarışma düzenlenmiştir. Yarışmaya 100’den fazla proje katılmıştır. Yarışmayı, bilhassa yaptığı köprülerle tanınan Alexandre-Gustave Eiffel’in inşaat firması kazanmıştır.
Alexandre-Gustave Eiffel
Gustave Eiffel, Eyfel kulesine ismini de veren kişi olmakla birlikte sonradan kulenin esas tasarımcısının asistanı Maurice Koechlin olduğu anlaşılmıştır.
Maurice Koechlin
İnşaat 28 Ocak 1887’de başlamış, kulenin tamamlanması iki sene sürmüştür. Eyfel Kulesinin inşasında 2,5 milyondan fazla perçin çivisi ve 18 bin dövme demir parçası kullanılmıştır. Yapımında yüzlerce insan görev almıştır. Tamamlandığında boyu yaklaşık 305 metre yüksekliğindeydi ve bu yükseklik 40 yıl boyunca Dünya’nın en yüksek yapısı olmasını sağladı.
Fuardan Sonra
Geçici bir yapı olarak inşa edilmiş olan Eyfel Kulesi, bazı kişilere göre Paris’in güzelliğine gölge düşüren korkunç bir yapıydı. Hatta kulenin biran önce yıkılması için bir birleşerek bildiriler yayınlıyorlardı. Yapımından 20 yıl sonra 1909 yılında, Fransız Hükümeti Eyfel Kulesi’ni neredeyse yıkıyordu. Gustave Eiffel, Eyfel Kulesi’nin herkesin bayıldığı Mısır piramitlerinden bile görkemli bir yapı olduğunu söyleyerek kuleyi savunmuştur.

Öte yandan kulenin radyo anteni olarak son derece önemli bir stratejik değeri vardı. Stratejik değeri, yapının yıkılmamasında oldukça önemli bir etken olmuştur. Eğer böylesi bir değeri olduğu fark edilmemiş olsaydı belki de Eyfel kulesi yıkılmış, Dünya’nın en popüler ücretli turistik mekanı yok olmuş olacaktı.
40 yıl boyunca Dünya’nın en yüksek yapısı unvanını taşıdı.
Yapımından sonra 40 yıl boyunca insan yapımı en yüksek yapı unvanını taşıyan Eyfel Kulesi’nin bu unvanı, New York’a Chrysler Binası’nın inşa edilmesi ile tehlikeye girince, Eyfel Kulesi’nin zirvesine eklenen bir radyo anteni ile binanın yüksekliği 324 metreye ulaşmıştır. Bu yükseklik, Amerikalı rakiplerin inşa ettikleri yapıdan, yaklaşık 5 metre daha uzundur. Ancak Amerikalı’lar yarışı bırakmamıştır: Bir yıl sonra 443 metre yüksekliğindeki Empire State Binası’nın inşa edilmesi ile Eyfel Kulesi’nin en yüksek kule olma unvanını elinden alınmıştır.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar Paris’e girdiğinde, Hitler binanın yıkılması emrini vermiş ancak emir yerine getirilmemiştir. 20. yüzyılda kuleye gösterilen ilgi iyice büyümüş ve Fransız hükumeti kuleyi ulusal bir hazine olarak görmeye başlamıştır. Kule her yedi yılda bir defa boyanarak yılın 365 günü ziyaretçilerini ağırlamaktadır.
Her yıl 7 milyondan fazla turist tarafından ziyaret edilen kule, yapımından bu yana 250 milyondan fazla ziyaretçi ağırlamıştır. 600 basamak tırmanmayı göze alamayan ziyaretçiler, kulenin asansörlerinin önünde sıraya giriyor, gerekirse saatlerce bekliyorlar. Kuleye çıkan 8 asansör bulunuyor. Eyfel kulesi, 500’den fazla kişiye de istihdam sağlıyor.
Tasarımcılar hakkında…
Böylesi olağanüstü bir yapıyı tasarlamış olan Gustave Eiffel ve Maurice Koechlin elbette başka büyük işler de yapmış olmalılar, öyle değil mi?
Evet bu doğru. Alexandre-Gustave Eiffel Özgürlük Anıtı’nın iç yapı tasarımının ikinci mimarıydı. İzmir’deki eski gümrük binası bugünkü adıyla Konak Pier’de Eiffel’in firması tarafından tasarlanmıştır.

Baktımda Konak Pier de güzel bir yapıymış oda burada dursun bence.