• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Felaket Habercisi Olabilir

Metin

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
16 May 2009
Konular
482
Mesajlar
487
MFC Puanı
10
Çocukların gözlerindeki parıltı ve kaymalar her zaman masum olmayabiliyor.


katarakt-640x360.jpg


Göz bebeğinin fotoğrafta sarı ve beyaz çıkmasının ya da göz kaymasının o gözün kaybedilmesine sebep olan "Retinoblastom” yani göz tümörünün habercisi olabileceği belirtildi.

GÖZDEKİ PARLAMA RETİNOBLASTOMUN EN ÖNEMLİ BELİRTİSİ

Bebeklerin emzirme döneminde anneyi ve ışıklı cisimleri takip etmeyişinin hatta anneye gülümsemeyişinin ciddi göz kusurlarının habercisi olabileceğini söyleyen Dünya Göz Hastanesi Adana Medical Koordinatörü Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, "Özellikle yeni doğanlarda, göz bebeklerinin koyu

karanlık olması yerine beyaz ve parlak olması ciddi bir çocukluk hastalığı olan göz içi tümörünün(retinoblastom) belirtisi olabiliyor. Bunun yanında, çocukluk çağında gözlerde kayma (şaşılık), katarakt, glokom ve görme azlığı gibi şikayetler de retinoblastom ya da nöroblastom belirtileri arasında olabiliyor” dedi.

ERKEN TEŞHİS ÇOCUĞUNUZUN HAYATINI KURTARABİLİR

Ciddi bir çocukluk çağı tümörü olan retinoblastomun en sık görüldüğü dönemin doğumdan sonraki 3 yaşa kadar olduğunu vurgulayan Karaarslan, "Özellikle yeni doğan döneminde erken teşhis ile çocuğun gözü kurtarılamasa da hayatı kurtulabilir. Hatta tümör retinada çok kısıtlı alanda yer almışsa ve tüm retinayı tehdit etmemişse göz de kurtarılabilir. Retinoblasyonu erken yakaladığımızda görmeyi de kurtarabiliyoruz. Fakat tedaviye geç kalınmışsa, tümör gözün içine kadar işlemişse maalesef gözün alınmasıyla sonuçlanabiliyor” şeklinde konuştu.

RETİNOBLASTOM TEDAVİSİNDE CİDDİ AŞAMALAR KAYDEDİLDİ

Ailesel geçişli olabildiği gibi tümörün yalnızca o çocukta görülebildiğini de belirten Karaarslan, "Geçmişte retinoblastom tedavisi sadece gözün alınmasıyla sonuçlanırken; son yıllarda önemli aşamalar kaydedilmiştir. Geliştirilen kemoterapi (ilaçla tedavi) protokolleri, gözü kurtarma ve diğer tedavi yöntemlerinin uygulanmasına imkan verecek şekilde tümörde küçülme oluşturarak önemli başarılar elde edilmiştir” dedi.

AİLEDE KANSER HİKAYESİ OLMADAN DA BU TÜMÖRLE KARŞILAŞILABİLİYOR

Daha ileri yaş çocuk gruplarında nöroblastomun görülme sıklığının arttığına dikkat çeken Karaarslan, "Nöroblastom çocuklarda daha ileri yaşlarda ortaya çıkabilen bir tümördür. Nöroblastomda da genellikle genetik faktörler ön plandadır. Ancak ailede kanser hikayesi

olmadan da bu tümör çeşidiyle karşılaşabiliyoruz. Nöroblastoma da da göz bebeğinin karanlık olması gerektiği halde beyaz parlak bir refle dediğimiz oluşumla göz bebeğinin dışarıdan dikkat çekecek şekilde kapanması söz konusu olabiliyor. Maalesef hayati tehlikesi daha fazla olan ve göz çevresinden ziyade vücudun diğer yerlerine de uzak metastaz yapabilen bir tümör çeşididir. Bizim açımızdan daha sıkıntılı bir klinik sürecin habercisidir. Çocuklarda bir diğer tümör çeşidi olan rabdomyosarkoma ise göz içerisindeki ve göz çevresindeki kas gruplarını ilgilendiren yine çok tehlikeli olan bir tümördür. Bu üç tümör bizim için çocukluk çağlarında gözü ilgilendiren tümörlerin başında geliyor” diye konuştu.

ÇOCUKLARINIZA MUTLAKA DÜZENLİ GÖZ MUAYENESİ YAPTIRIN

Çocuklardaki tümörlerle ilgili olarak ailelere ciddi görevler düştüğünü söyleyen Karaarslan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Aileler çocukların sadece görüp görmediğine dikkat ediyor. Görüyorsa problem yok zannediliyor. Gözün görmesine bakılmaksızın rutin kontroller muhakkak yapılmalı. Çünkü hastalık ne kadar erken teşhis edilirse çocuğun görmesi ve hayatı o kadar az etkilenir.”
 
Üst