Cemal Süreya
1931′de Erzincanda doğdu. Asıl ismi Cemalettin Seber. Ankara Üniversitesi
Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümünü bitirdi. Maliye
Bakanlığında müfettiş yardımcılığı ve müfettişlik görevlerinde bulundu. 1982′de
müşavir maliye müfettişliğinden emekli oldu. Ağustos 1960′ta başladığı ve
yalnızca dört sayı çıkarabildiği Papirüs dergisini, Haziran 1966-Mayıs 1970
arası 47, 1980-81 arası iki sayı daha çıkardı. 1978′de Kültür Bakanlığında
Kültür Yayınları Danışma Kurulu üyesi olarak da görev yapan Cemal Süreya, emekli
olduktan sonra, yayınevlerinde danışman ve ansiklopedilerde redaktör olarak
çalıştı. Birçok dergide yazıları ve şiirleri yayımlandı. Oluşum, Türkiye
Yazıları, Maliye Yazıları dergileri ile Saçak dergisinin kültür-sanat bölümünü
bir süre yönetti. Politika, Aydınlık ve Yeni Ulus gazeteleri ile Yazko Somut ve
2000′e Doğru dergilerinde köşe yazıları yazdı. İkinci Yeni hareketinin önde
gelen şair ve kuramcılarından sayılan Cemal Süreyanın ilk şiiri
Şarkısı-beyaz, Ocak 1953′te Mülkiye dergisinde yayımlandı. 9 Ocak 1990′da
İstanbulda ölümünden sonra adına bir şiir ödülü kondu.
ESERLERİ
ŞİİR
Üvercinka (1958)
Göçebe (1965)
Beni Öp Sonra Doğur Beni (1973)
Sevda Sözleri (Uçurumda Açan ile birlikte toplu şiirleri: 1984)
Sıcak Nal ve Güz Bitiği (1988)
Sevda Sözleri (bütün şiirleri: 1990, ö.s. 1995)
DÜZYAZI
Şapkam Dolu Çiçekle (1976)
Günübirlik (1982)
Onüç Günün Mektupları (1990, ö.s. 1998)
99 Yüz (1991)
999. Gün / Üstü Kalsın (1991)
Folklor Şiire Düşman (1992)
Uzat Saçlarını Frigya (Günübirlikin yeni basımı: 1992)
Aydınlık Yazıları / Paçal (1992)
Oluşumda Cemal Süreya (1992)
Papirüsten Başyazılar (1992)
Günler (999. Günün genişletilmiş basımı 1996)
Güvercin Curnatası (Cemal Süreya ile konuşmalar 1997)
Toplu Yazılar 1 (Şapkam Dolu Çiçekle ve Şiir Üzerine Yazılar 2000)
ANTOLOJİ:
Mülkiyeli Şairler
100 Aşk Şiiri
ÖDÜLLERİ
1959 Yeditepe Şiir Armağanı
1966 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü
1988 Behçet Necatigil Şiir Ödülü
8:10 VAPURU
Sesinde ne var biliyor musun
Bir bahçenin ortası var
Mavi ipek kış çiçeği
Sigara içmek için
Üst kata çıkıyorsun
Sesinde ne var biliyor musun
Uykusuz Türkçe var
İşinden memnun değilsin
Bu kenti sevmiyorsun
Bir adam gazetesini katlar
Sesinde ne var biliyor musun
Eski öpüşler var
Banyonun buzlu camı
Birkaç gün görünmedin
Okul şarkıları var
Sesinde ne var biliyor musun
Ev dağınıklığı var
İki de bir elini başına götürüp
Rüzgarda dağılan yalnızlığını
Düzeltiyorsun
Sesinde ne var biliyor musun
Söylemediğin sözcükler var
Küçücük şeyler belki
Ama günün bu saatinde
Anıt gibi dururlar
Sesinde ne var biliyor musun
Söyleyemediğin sözcükler var
__________________________________________________ _____________
Ece Ayhan
1931 yılında Muğla Datçada doğdu. Asıl adı Ece Ayhan Çağlar. İlk ve orta
öğrenimini İstanbulda gördü. 1959′da Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesini
bitirdikten sonra Gürün, Alaca, Çardak ilçelerinde bir süre kaymakamlık yaptı.
1966′da memurluktan ayrıldı İstanbula gelerek Sinematekte, Meydan Larousseda,
e Yayınlarında çalıştı. Üç yıl süre ile İsviçrede tedavi gördü. Dönünce bir
süre İstanbulda ve Bodrum-Gümüşlükte yaşamını sürdürdü. Çanakkaleye yerleşti.
İlk şiiri 1954′te Türk Dilinde yayımlandı. Türk Dili, Varlık, Yenilik
dergilerinde çıkan (1954-55) birkaç şiirinden sonra Seçilmiş Hikâyeler, Pazar
Postası, Yeditepe dergilerinde yazdı. Kendine özgü çağrışımlar ve göndermelerle
örülü şiirleriyle hem Türk şiirinde hem de İkinci Yeninin içinde kendine farklı
bir kanal açtı. 1965′te yayımladığı Bakışsız Bir Kedi Kara ve 1968′de yayımlanan
Ortodoksluklarla neredeyse bütünüyle özel bir dil halini alan bu şiir,
1973′te yayımladığı ve daha geniş bir okur kitlesince alımlanan Devlet ve
Tabiatıyla birlikte bu kez de Sokağın diliyle okurunu (ve izleyicilerini)
oluşturdu. 1977′de yayımlanan ve kitapla aynı adı taşıyan ünlü şiirini ve ilk
dört kitabını içeren Yort Savul ise şiirinin kendisinden sonraki kuşaklar
üzerindeki gücünün belki de topluca aynalbelgelenişi idi. 1981′de Zambaklı
Padişah, 1982′de de tarihin düzünden okunduğu Çok Eski Adıyladırı yayımladı.
Ece Ayhanın şiiri üzerinde Enis Batur, Tahta Troyayı (1981), Ender Erenel Ece
Ayhan Sözlüğünü, Kemal Yangın-Orhan Alkaya ikilisi ise Çok Eski Adıyladır
Sözlüğünü yayımladı.
ESERLERİ
Kınar Hanımın Denizleri (1959)
Bakışsız Bir Kedi Kara (1965)
Ortodokslular (1968)
Devlet ve Tabiat ya da Orta İkiden Ayrılan Çocuklar İçin Şiirler (1973)
Yort Savul (Toplu Şiirler, 1977)
Zambaklı Padişah (1981)
Çok Eski Adıyladır (1982)
Çanakkaleli Melahata İki El Mektup ya da Özel Bir Fuhuş Tarihi (1991)
Sivil Şiirler (1993)
Bütün Yort Savullar (1993
Bütün şiirleri), Son Şiirler (1993)
ORTA İKİDEN AYRILAN ÇOCUKLAR İÇİN ŞİİRLER
Sivil ölümden konuşuyoruz dağılan neftilikler
arkadaşlar Makedonyalı kalın usta marangozlar
Kapaklanır bir adam daha kaçıncı, aktığımızı görünce
ters çevrilmiş kente karşı işte onun denizlerine
delikanlı kostaklarımızı çıkarmış ve ırmaktır
Erkek ölümden konuşuyoruz yeni ormanlardan
dahi dikeni seven gülüne katlanır bir kadından
Haramiler ki kırkın üstünde artık sayıları
bir küçük tabut tabakada gezdirirler ölüleri fakfon
burunları çekmek üzre, ince çağrışımlıdır
Ey orta ikiden ölerek ayrılan çocuklar! aslında başlayan
askerler tabiatta hâlâ tramvaydan Sirkecide mi inerler
süsüne kaçılmamış bir cenaze törenine gitmek için
1931′de Erzincanda doğdu. Asıl ismi Cemalettin Seber. Ankara Üniversitesi
Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümünü bitirdi. Maliye
Bakanlığında müfettiş yardımcılığı ve müfettişlik görevlerinde bulundu. 1982′de
müşavir maliye müfettişliğinden emekli oldu. Ağustos 1960′ta başladığı ve
yalnızca dört sayı çıkarabildiği Papirüs dergisini, Haziran 1966-Mayıs 1970
arası 47, 1980-81 arası iki sayı daha çıkardı. 1978′de Kültür Bakanlığında
Kültür Yayınları Danışma Kurulu üyesi olarak da görev yapan Cemal Süreya, emekli
olduktan sonra, yayınevlerinde danışman ve ansiklopedilerde redaktör olarak
çalıştı. Birçok dergide yazıları ve şiirleri yayımlandı. Oluşum, Türkiye
Yazıları, Maliye Yazıları dergileri ile Saçak dergisinin kültür-sanat bölümünü
bir süre yönetti. Politika, Aydınlık ve Yeni Ulus gazeteleri ile Yazko Somut ve
2000′e Doğru dergilerinde köşe yazıları yazdı. İkinci Yeni hareketinin önde
gelen şair ve kuramcılarından sayılan Cemal Süreyanın ilk şiiri
Şarkısı-beyaz, Ocak 1953′te Mülkiye dergisinde yayımlandı. 9 Ocak 1990′da
İstanbulda ölümünden sonra adına bir şiir ödülü kondu.
ESERLERİ
ŞİİR
Üvercinka (1958)
Göçebe (1965)
Beni Öp Sonra Doğur Beni (1973)
Sevda Sözleri (Uçurumda Açan ile birlikte toplu şiirleri: 1984)
Sıcak Nal ve Güz Bitiği (1988)
Sevda Sözleri (bütün şiirleri: 1990, ö.s. 1995)
DÜZYAZI
Şapkam Dolu Çiçekle (1976)
Günübirlik (1982)
Onüç Günün Mektupları (1990, ö.s. 1998)
99 Yüz (1991)
999. Gün / Üstü Kalsın (1991)
Folklor Şiire Düşman (1992)
Uzat Saçlarını Frigya (Günübirlikin yeni basımı: 1992)
Aydınlık Yazıları / Paçal (1992)
Oluşumda Cemal Süreya (1992)
Papirüsten Başyazılar (1992)
Günler (999. Günün genişletilmiş basımı 1996)
Güvercin Curnatası (Cemal Süreya ile konuşmalar 1997)
Toplu Yazılar 1 (Şapkam Dolu Çiçekle ve Şiir Üzerine Yazılar 2000)
ANTOLOJİ:
Mülkiyeli Şairler
100 Aşk Şiiri
ÖDÜLLERİ
1959 Yeditepe Şiir Armağanı
1966 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü
1988 Behçet Necatigil Şiir Ödülü
8:10 VAPURU
Sesinde ne var biliyor musun
Bir bahçenin ortası var
Mavi ipek kış çiçeği
Sigara içmek için
Üst kata çıkıyorsun
Sesinde ne var biliyor musun
Uykusuz Türkçe var
İşinden memnun değilsin
Bu kenti sevmiyorsun
Bir adam gazetesini katlar
Sesinde ne var biliyor musun
Eski öpüşler var
Banyonun buzlu camı
Birkaç gün görünmedin
Okul şarkıları var
Sesinde ne var biliyor musun
Ev dağınıklığı var
İki de bir elini başına götürüp
Rüzgarda dağılan yalnızlığını
Düzeltiyorsun
Sesinde ne var biliyor musun
Söylemediğin sözcükler var
Küçücük şeyler belki
Ama günün bu saatinde
Anıt gibi dururlar
Sesinde ne var biliyor musun
Söyleyemediğin sözcükler var
__________________________________________________ _____________
Ece Ayhan
1931 yılında Muğla Datçada doğdu. Asıl adı Ece Ayhan Çağlar. İlk ve orta
öğrenimini İstanbulda gördü. 1959′da Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesini
bitirdikten sonra Gürün, Alaca, Çardak ilçelerinde bir süre kaymakamlık yaptı.
1966′da memurluktan ayrıldı İstanbula gelerek Sinematekte, Meydan Larousseda,
e Yayınlarında çalıştı. Üç yıl süre ile İsviçrede tedavi gördü. Dönünce bir
süre İstanbulda ve Bodrum-Gümüşlükte yaşamını sürdürdü. Çanakkaleye yerleşti.
İlk şiiri 1954′te Türk Dilinde yayımlandı. Türk Dili, Varlık, Yenilik
dergilerinde çıkan (1954-55) birkaç şiirinden sonra Seçilmiş Hikâyeler, Pazar
Postası, Yeditepe dergilerinde yazdı. Kendine özgü çağrışımlar ve göndermelerle
örülü şiirleriyle hem Türk şiirinde hem de İkinci Yeninin içinde kendine farklı
bir kanal açtı. 1965′te yayımladığı Bakışsız Bir Kedi Kara ve 1968′de yayımlanan
Ortodoksluklarla neredeyse bütünüyle özel bir dil halini alan bu şiir,
1973′te yayımladığı ve daha geniş bir okur kitlesince alımlanan Devlet ve
Tabiatıyla birlikte bu kez de Sokağın diliyle okurunu (ve izleyicilerini)
oluşturdu. 1977′de yayımlanan ve kitapla aynı adı taşıyan ünlü şiirini ve ilk
dört kitabını içeren Yort Savul ise şiirinin kendisinden sonraki kuşaklar
üzerindeki gücünün belki de topluca aynalbelgelenişi idi. 1981′de Zambaklı
Padişah, 1982′de de tarihin düzünden okunduğu Çok Eski Adıyladırı yayımladı.
Ece Ayhanın şiiri üzerinde Enis Batur, Tahta Troyayı (1981), Ender Erenel Ece
Ayhan Sözlüğünü, Kemal Yangın-Orhan Alkaya ikilisi ise Çok Eski Adıyladır
Sözlüğünü yayımladı.
ESERLERİ
Kınar Hanımın Denizleri (1959)
Bakışsız Bir Kedi Kara (1965)
Ortodokslular (1968)
Devlet ve Tabiat ya da Orta İkiden Ayrılan Çocuklar İçin Şiirler (1973)
Yort Savul (Toplu Şiirler, 1977)
Zambaklı Padişah (1981)
Çok Eski Adıyladır (1982)
Çanakkaleli Melahata İki El Mektup ya da Özel Bir Fuhuş Tarihi (1991)
Sivil Şiirler (1993)
Bütün Yort Savullar (1993
Bütün şiirleri), Son Şiirler (1993)
ORTA İKİDEN AYRILAN ÇOCUKLAR İÇİN ŞİİRLER
Sivil ölümden konuşuyoruz dağılan neftilikler
arkadaşlar Makedonyalı kalın usta marangozlar
Kapaklanır bir adam daha kaçıncı, aktığımızı görünce
ters çevrilmiş kente karşı işte onun denizlerine
delikanlı kostaklarımızı çıkarmış ve ırmaktır
Erkek ölümden konuşuyoruz yeni ormanlardan
dahi dikeni seven gülüne katlanır bir kadından
Haramiler ki kırkın üstünde artık sayıları
bir küçük tabut tabakada gezdirirler ölüleri fakfon
burunları çekmek üzre, ince çağrışımlıdır
Ey orta ikiden ölerek ayrılan çocuklar! aslında başlayan
askerler tabiatta hâlâ tramvaydan Sirkecide mi inerler
süsüne kaçılmamış bir cenaze törenine gitmek için