- Üyelik Tarihi
- 8 Ara 2012
- Konular
- 4,182
- Mesajlar
- 11,469
- MFC Puanı
- 34,700
Glütenin ve gliadin adlı iki molekülün birleşmesiyle meydana gelen glüten, dünya üzerinde en çok tüketilen protein çeşitlerinden bir tanesidir. Glüten, insanoğlunun binlerce yıldır tükettiği buğdayın içindeki temel maddelerden biridir. Aynı zamanda arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllarda da bulunur. Ekmek hamurunun kıvama ulaşmasını ve pizza ustalarının pizza hamuruna havada döndürecek derecede esneklik kazandırmasını sağlayan glütenin ne olduğu ve zararları hala tartışılmaktadır.
Çölyak Hastalığı
Çölyak, kısaca, glüten toleransı olmayan kişilerde görülebilen ve ince bağırsakta meydana gelen bir sindirim sistemi hastalığıdır. Birçok belirtisi olabilen çölyak hastalığında en sık gözlenen şikayetler şunlardır:
Kilo azlığı
Karın bölgesinde gözle görülür şişkinlik
Kas zayıflığı
Kansızlık
Dışkıda anormallik, büyük tuvalet ihtiyacı artması
Kusma
Bezginlik
İştahsızlık
Büyüme geriliği
Ağız içinde oluşan aftlar
İştahsızlık, gaz şikayetleri
Eklem ve kemik ağrıları
Sinirlilik
Ciltte kaşıntılı döküntüler
Tanı
Hastaların yaklaşık yüzde 80inin bu durumdan yıllarca habersiz olarak yaşadığı çölyak hastalığının tanısı her yaşta yapılabilmektedir. Ancak belirtiler başka hastalıklarla benzerlik gösterdiği için uzman hekim tarafından ayrıntılı kan testi ve ardından yapılacak ince bağırsak biyopsisi ile kesin tanı konulabilir.
Şeker hastalığı ile çölyak aynı şey değildir. Şekerin vücuda verdiği zararlar sayısız olmakla birlikte, çölyak ile diyabet arasındaki ilişki tıp dünyası tarafından hala araştırılmaktadır. Bazı bilim insanları çölyak hastalarının tip 1 diyabete yakalanma ihtimalinin normal insanlara göre 15 kat kadar fazla olabileceğini söylese de, bu alanda yeteri kadar çalışma bulunmamaktadır.
Çölyak, kadın ya da erkek her yaşta insanı etkileyebilir. Çölyak hastası olanların ortalama yüzde 10unun aile üyelerinden birinde de hastalık mevcuttur.
Türkiyede ortalama 160 insandan 1 tanesinin çölyak hastası olduğu tahmin edilmektedir. Şeker hastalığında bu oran 13te 1e kadar düşmektedir. Bu oranlardan yola çıkarak ülkemizde yaklaşık 750 bin insanın çölyak, yaklaşık 5 milyon kişinin de şeker hastası olduğunu söylemek mümkündür. Başka bir ülke ile karşılaştırma yapmak gerekirse, örneğin, Amerika Birleşik Devletlerinde bu oran çölyak hastalığında yaklaşık 130 kişide 1e düşmektedir.
Tedavi
İlacı henüz bulunamayan çölyak hastalığına günümüzde verilen tek tedavi yüzde 100 glütensiz yiyeceklerden oluşan bir diyettir. Türkiyede glütensiz yemek hizmeti sağlayan lokanta veya restoran sayısı yok denecek kadar azdır. İstanbulda bile bu servise sahip 15 civarında işletme bulunmaktadır. Ayrıca, bu hastalığı taşıyan insanların hayatları boyunca buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahılları ve bu tahıllarla yapılmış ürünleri aşırı dikkatli tüketmeleri gerekmektedir.
Çölyak hastalığında glütenin zararını gösteren rakamlardan biri de, bu hastalığı taşıyanların günlük alabilecekleri azami glüten miktarıdır. Birçok araştırma bu miktarın 50 miligramdan az olması gerektiğini söylemektedir.
Çölyak Hastalığı
Çölyak, kısaca, glüten toleransı olmayan kişilerde görülebilen ve ince bağırsakta meydana gelen bir sindirim sistemi hastalığıdır. Birçok belirtisi olabilen çölyak hastalığında en sık gözlenen şikayetler şunlardır:
Kilo azlığı
Karın bölgesinde gözle görülür şişkinlik
Kas zayıflığı
Kansızlık
Dışkıda anormallik, büyük tuvalet ihtiyacı artması
Kusma
Bezginlik
İştahsızlık
Büyüme geriliği
Ağız içinde oluşan aftlar
İştahsızlık, gaz şikayetleri
Eklem ve kemik ağrıları
Sinirlilik
Ciltte kaşıntılı döküntüler
Tanı
Hastaların yaklaşık yüzde 80inin bu durumdan yıllarca habersiz olarak yaşadığı çölyak hastalığının tanısı her yaşta yapılabilmektedir. Ancak belirtiler başka hastalıklarla benzerlik gösterdiği için uzman hekim tarafından ayrıntılı kan testi ve ardından yapılacak ince bağırsak biyopsisi ile kesin tanı konulabilir.
Şeker hastalığı ile çölyak aynı şey değildir. Şekerin vücuda verdiği zararlar sayısız olmakla birlikte, çölyak ile diyabet arasındaki ilişki tıp dünyası tarafından hala araştırılmaktadır. Bazı bilim insanları çölyak hastalarının tip 1 diyabete yakalanma ihtimalinin normal insanlara göre 15 kat kadar fazla olabileceğini söylese de, bu alanda yeteri kadar çalışma bulunmamaktadır.
Çölyak, kadın ya da erkek her yaşta insanı etkileyebilir. Çölyak hastası olanların ortalama yüzde 10unun aile üyelerinden birinde de hastalık mevcuttur.
Türkiyede ortalama 160 insandan 1 tanesinin çölyak hastası olduğu tahmin edilmektedir. Şeker hastalığında bu oran 13te 1e kadar düşmektedir. Bu oranlardan yola çıkarak ülkemizde yaklaşık 750 bin insanın çölyak, yaklaşık 5 milyon kişinin de şeker hastası olduğunu söylemek mümkündür. Başka bir ülke ile karşılaştırma yapmak gerekirse, örneğin, Amerika Birleşik Devletlerinde bu oran çölyak hastalığında yaklaşık 130 kişide 1e düşmektedir.
Tedavi
İlacı henüz bulunamayan çölyak hastalığına günümüzde verilen tek tedavi yüzde 100 glütensiz yiyeceklerden oluşan bir diyettir. Türkiyede glütensiz yemek hizmeti sağlayan lokanta veya restoran sayısı yok denecek kadar azdır. İstanbulda bile bu servise sahip 15 civarında işletme bulunmaktadır. Ayrıca, bu hastalığı taşıyan insanların hayatları boyunca buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahılları ve bu tahıllarla yapılmış ürünleri aşırı dikkatli tüketmeleri gerekmektedir.
Çölyak hastalığında glütenin zararını gösteren rakamlardan biri de, bu hastalığı taşıyanların günlük alabilecekleri azami glüten miktarıdır. Birçok araştırma bu miktarın 50 miligramdan az olması gerektiğini söylemektedir.