- Üyelik Tarihi
- 8 Ara 2012
- Konular
- 4,182
- Mesajlar
- 11,469
- MFC Puanı
- 34,700
İf ağacı, dilimizdeki adıyla porsuk ağacı(taxus baccata), prehistorik dönemde zehirli ok yapımında kullanılan, Galyalıların kutsal bilip ölülerle yaşayanlar arasında bağ oluşturduğuna inanarak mezarlık ağacı olarak diktikleri, boyu 20 metreye ulaşabilen, 2.000 3.000 yılı bulan ömrüyle adeta sonsuzluğu sembolize eden ve kireçli topraklarda yetişen bir bitkidir.
Frioul takım adalarının en küçüğü olan, adı if ağacından esinlenilmiş İf adası üzerinde inşa edilen dünyaca ünlü İf Şatosu (Château dIf), önce kale olarak planlanarak yapılmış, daha sonra kaçılması imkansız bir hapishane olarak kullanılmıştır. Eski Marsilya limanının yaklaşık 2 mil açığındaki İf adası üç hektarlık bir yüzölçümüne sahiptir.
1516da Fransa kralı birinci François, Marignan zaferinden sonra bir süre Marsilyada kaldı. Kentin ve limanın istilalara karşı korunmasız olduğunu gören kral, İf adasında körfezi koruyacak bir kale yapılması emrini verdi. Charles Quintin (Şarlken) 1524teki kralı haklı çıkaran bir saldırısından sonra nihayet başlanan kale inşaatı 1531 yılının temmuz ayında tamamlandı. Ancak, tarihi boyunca İf Şatosuna tek bir saldırı olmadı.
İf Şatosunun hapishane işlevi, yapımının bitmesinden birkaç yıl sonra başladı. Akıntılarla çevrili kalenin konumu ve mimarisi, buradan kaçmanın olanaksız olduğu ideal bir hapishane oluşturuyordu. Yoksul tutuklular yığınlar halinde kalenin dehlizlerindeki penceresiz zindanlarda hayatta kalmaya çalışırken, zenginler ücret ödeyerek penceresi, gardrobu ve şöminesi olan odalarda kalıyorlardı. Buraya gönderilen tutuklular arasında, sayıları 3.500ü bulan Fransız Kalvinistleri, Mirabeau (1774), Paris Komününün liderlerinden Gaston Crémieux (1871de idam edildi) sayılabilir. Aslında, Napolyonun Mısır Seferinin ünlü generali Jean-Baptiste Kléberin de sayılması gerekir. 1800de Kahirede bir Suriyeli öğrenci tarafından bıçaklanarak öldürüldükten sonra, mumyalanmış cenazesi siyasi nedenlerle İf Şatosuna getirildi ve tabutu 18 yıl burada kaldı.
1890 yılında şatonun hapishane olarak kullanılmasından vazgeçildi, askeri bölge olmaktan çıkarıldı ve müze olarak halka açıldı. İf Şatosu, bugünkü dünya çapında tanınmışlığını, Alexandre Dumasnın 1844te yazımını tamamladığı, yüzden fazla dile çevrilen ve çok sayıda filme konu olan romanı Monte Kristo Kontunda, romanın kahramanı Edmond Dantesin hapsedildiği kale olmasına borçludur. Bir başka ünlü yazar, Mark Twain 1867 yılında ziyaret ettiği şatoyu, 1869da yayınladığı gezi kitabı The Innocents Abroadda (Uzaklardaki Masumlar) anlattı. Bu kitap yaşamı boyunca Twainin en çok satan kitabı olduğu gibi, tüm zamanların en çok satan gezi kitabıdır.
Frioul takım adalarının en küçüğü olan, adı if ağacından esinlenilmiş İf adası üzerinde inşa edilen dünyaca ünlü İf Şatosu (Château dIf), önce kale olarak planlanarak yapılmış, daha sonra kaçılması imkansız bir hapishane olarak kullanılmıştır. Eski Marsilya limanının yaklaşık 2 mil açığındaki İf adası üç hektarlık bir yüzölçümüne sahiptir.
1516da Fransa kralı birinci François, Marignan zaferinden sonra bir süre Marsilyada kaldı. Kentin ve limanın istilalara karşı korunmasız olduğunu gören kral, İf adasında körfezi koruyacak bir kale yapılması emrini verdi. Charles Quintin (Şarlken) 1524teki kralı haklı çıkaran bir saldırısından sonra nihayet başlanan kale inşaatı 1531 yılının temmuz ayında tamamlandı. Ancak, tarihi boyunca İf Şatosuna tek bir saldırı olmadı.
İf Şatosunun hapishane işlevi, yapımının bitmesinden birkaç yıl sonra başladı. Akıntılarla çevrili kalenin konumu ve mimarisi, buradan kaçmanın olanaksız olduğu ideal bir hapishane oluşturuyordu. Yoksul tutuklular yığınlar halinde kalenin dehlizlerindeki penceresiz zindanlarda hayatta kalmaya çalışırken, zenginler ücret ödeyerek penceresi, gardrobu ve şöminesi olan odalarda kalıyorlardı. Buraya gönderilen tutuklular arasında, sayıları 3.500ü bulan Fransız Kalvinistleri, Mirabeau (1774), Paris Komününün liderlerinden Gaston Crémieux (1871de idam edildi) sayılabilir. Aslında, Napolyonun Mısır Seferinin ünlü generali Jean-Baptiste Kléberin de sayılması gerekir. 1800de Kahirede bir Suriyeli öğrenci tarafından bıçaklanarak öldürüldükten sonra, mumyalanmış cenazesi siyasi nedenlerle İf Şatosuna getirildi ve tabutu 18 yıl burada kaldı.
1890 yılında şatonun hapishane olarak kullanılmasından vazgeçildi, askeri bölge olmaktan çıkarıldı ve müze olarak halka açıldı. İf Şatosu, bugünkü dünya çapında tanınmışlığını, Alexandre Dumasnın 1844te yazımını tamamladığı, yüzden fazla dile çevrilen ve çok sayıda filme konu olan romanı Monte Kristo Kontunda, romanın kahramanı Edmond Dantesin hapsedildiği kale olmasına borçludur. Bir başka ünlü yazar, Mark Twain 1867 yılında ziyaret ettiği şatoyu, 1869da yayınladığı gezi kitabı The Innocents Abroadda (Uzaklardaki Masumlar) anlattı. Bu kitap yaşamı boyunca Twainin en çok satan kitabı olduğu gibi, tüm zamanların en çok satan gezi kitabıdır.
Alıntıdır.