- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Adalar Tarih:
İstanbul adaları tarih boyunca pek çok isme sahip olmuştur. Bunlar; Evliya adaları, Kesiş adaları- Ruh adaları-, Cin adaları-Halka adaları, Prens adaları, Kızıl adalar gibi. Bunların en yaygın ve dünyaca tanınan Prens Adaları'dır. Nedeni de Roma devrinden, Bizans devrinin sonrasına kadar asillerin, prenslerin, hatta kraliçelerin adalara sürgün edilerek buralarda çeşitli işkence görerek öldürülmeleridir. Heybeliada'nın en yaygın isimleri Dimoniso,Khalky, Halkitis ve Halki'dır. Halk arasında en çok kullanılan Halki olmuştur.
Adalar Coğrafyası:
Adalar, İstanbulun doğal zenginliğini pekiştiren jeolojik oluşumlardır. Jeolojik ve topoğrafik yapı bakımından dördüncü zaman başlarında bir çöküntü ile Kocaeli Yarımadasından ayrılmış kara parçaları olduğu kabul edilmektedir. Adalar, dünyamızın oluşumu sırasında, Trakya /Kocaeli penepleninin yer yer alçalıp yükselmesi, bilhassa Boğazların açılıp, güney bölümünün deniz sularının altında kalması sonucu, bu peneplenin sular üzerinde kalmış parçalarıdır.
Adaları, coğrafi dağılımları bakımından merkezi ve çevresel olmak üzere iki grupta toplamak mümkündür. Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kaşıkadası merkezi grubu oluştururlar. Kınalıada, sedefadası, Tavşanadası, Yassıada ve Sivriadadan oluşan ikinci grup, ilk grupta yer alan adaları çepeçevre kuşatır.
Adaların tamamı,16 Km2 yüzölçüme sahip olup, bunun yaklaşık 542 hektarı binalarla kaplıdır. Diğer kısımlar genelde ormanlık, makilik ve kayalıktır.
Adaların en yüksek tepesi, Büyükadanın güneyinde yükselen Yücetepedir. Yüksekliği 202 m.dir. Yücetepedeki manastırın IV. Murattan sonra (1623-1640) ruh ve sinir hastalıklarının tedavisi amacıyla kullanıldığı bilinmektedir.
Adaların kuşbakışı görünümleri sadedir. Kıyılar, genellikle girintisi çıkıntısı fazla olmayan eğriler çizer. Koylar fazla içerlek değildir. Büyükada, düztaban bir ayak izini andırır. Heybeliada, geriye doğru bakan bir serçenin profiline benzer. Burgazada ve Kınalıada dairesel görünümlüdür.
Boyu en uzun ada, Büyükada (5200 metre), eni en geniş ada ise Heybeliada (2000 metre) dır.
BÜYÜKADA:İstanbul Adalarının en büyüğü Büyükadadır. Yüzölçümü 5,4 kilometrekaredir. Maltepe sahiline uzaklığı ise 2300 metredir. Adalarda, biri güney diğeri kuzeyde olmak üzere iki tepe bulunur. Güneydeki tepe, 203 metre yükseklikteki Yücetepedir. Kuzeydeki tepe ise İsa Tepesi bulunmaktadır.
1. Dünya Savaşı ve Cumhuriyet sonrasında Rum halkını kaybeden Büyükadadaki canlılık 1930lara kadar büyük ölçüde kaybolmuştur. Ancak, 1940lı yıllara doğru, Cumhuriyet dönemi devlet ileri gelenlerinin ve yüksek bürokrasinin, varlıklı kesimlerin rağbet ettiği bir sayfiye yeri olma özelliğini yeniden kazanmıştır. Büyükada, bu dönemde yeni köşklerle, özenli ve zevkli yapılarla süslenmiş, İstanbul halkının günlük gezinti yerlerinin de başında yer almıştır.
Adanın en yüksek tepesinde Aya Yorgi kilise ve manastırı bulunmaktadır. Buradaki ilk yapı, miladi 6. Yüzyılda inşa edilmiştir. Bu mevkide, bir çok kilise ve manastırın kalıntıları da vardır.
HEYBELİADA: Heybeliada, İstanbulun Büyükadadan sonra en büyük adasıdır. Adaya Heybeliada denilmesinin sebebi, uzaktan bakıldığında adanın yere bırakılmış bir heybeye benzemesidir.
İstanbul'un en çok rağbet gören sayfiye yerlerinden biridir. Sadece doğasıyla, temiz havası ve güzellikleriyle değil, Bahriyesi, Sanatoryumu, Ruhban(Papaz) Okulu gibi kurumlarıyla da ünlüdür. Diğer adalara olduğu gibi Heybeliadaya da vapur seferleri 19. Yüzyıl ortalarında yapılmaya başlanmıştır. Zengin Rumların yaşadığı adada, Bahriyenin de bulunması nedeniyle önemli miktarda Türk nüfus da yaşamıştır.
Adanın eni 2700 metre, boyu 1200 metredir. 4 tepeden oluşan Heybeliada, İstanbul adalarının orta yerinde bulunmaktadır. En yüksek tepe Değirmentepedir (136 metre). Diğer tepeler, Taşocağı Tepesi, Makarios Tepesi ve Ümit Tepesidir. Eski adı Papaz Tepesi olan bu tepe 85 metre yüksekliğinde olup üzerinde Papaz Okulu bulunmaktadır. Adada 4 de liman vardır. Güzel bir koyda bulunan Çam Limanı ile Bahriye Limanı bunların en önemlileridir.
BURGAZADASI: Burgazadası, İstanbul Adalarının büyüklük olarak üçüncüsüdür. Ada yuvarlak bir biçimdedir ve eni boyu yaklaşık 2 kilometredir. Ada üzerindeki tek tepe Bayrak Tepesidir. Burgazadası, iklimi, sahili, çamları, restore edilmiş zarif köşkleri ile İstanbulun en sevilen mevkilerinden biridir. Adanın yalı ve köşkleri, güzellikleri ve zerafetleri ile tanınmıştır.
Buradan Heybeliadaya doğru uzanan bir burun ve burnu ucunda bir fener vardır. Plajın güneyinde Mezarlık Burnu yer almaktadır. Bu burundaki kaya dönüldüğünde adanın güney kıyılarına gelinir. Burası, Bayrak Tepesinin bulunduğu sarp mevkidir. Kıyıdan duvar gibi yükselen bu tepenin üzerinde Hristos Manastırı vardır. Aynı yönde kıyıdan devam edilince Kalpazankayaya gelinir. Kalpazankayanın hemen yanında bulunan küçük koy, Burgazın gezinti yerlerinden biridir. Kalpazankayanın güneyinde Marta Koyu, Kuzeybatı tarafında Aya Yorgi Manastırı bulunmaktadır.
KINALIADA: Kınalıada, İstanbul Adaları içinde en küçüklerinden biridir. 1500X1100 kilometre büyüklüğündedir. Kınalıada ismini, üzeri makilerle kaplı olduğu dönemlerde uzaktan kızıla çalan bir görünüme bürünmesi nedeniyle almıştır. Çınar Tepesi, Teşvikiye Tepesi ve Manastır Tepesi olmak üzere üç tepesi vardır. Kınalıada'da, çok kayalık olması nedeniyle, ağaçlık bulunmamaktadır. Bizans döneminde, surların yapımı için buradaki kayalıklardan taş getirildiği bilinmektedir.
SEDEFADASI: Adalar'ın yerleşime açık olan en küçük adasıdır. 1300X1100 metre büyüklüğündedir. Üzerindeki bitki örtüsü uzaktan bakıldığında sedefe benzetildiği için Sedefadası adı verilmiştir. Eskiden tavşanı bol olduğu için Tavşanadası adı da kullanılmıştır. Adada iki plaj vardır.Sedefadası da, diğer İstanbul adaları gibi bizans döneminde sürgün yeri olarak kullanılmıştır.
YASSIADA: Küçük bir adadır. Eni 185, boyu 740 metredir. Biri sivri, diğeri yassı görünümlü olan iki Hayırsızada'dan yassı olanıdır. Arazisi düzdür, ancak sahilleri genellikle denize dik olarak iner. Kuzey tarafında küçük bir limanı vardır. Yassıada, 1947 yılında Deniz Kuvvetleri tarafından satın alınmış burada modern bir deniz eğitim tesisi kurulmuştur.
SİVRİADA: İstanbul adalarının en küçüklerinden biridir. Sivriada ile Yassıada, İstanbullular tarafından "Hayırsızada" olarak da adlandırılırlar. Meskun değildir. Denizin içinden itibaren yükselen bir tepenin denizin üzerindeki uzantısıdır. Denizden yüksekliği 90 metredir. Adanın güneyinde küçük bir limanı, bir de tatlı su kuyusu vardır. Bizans döneminde sürgün adası olarak kullanıldığı bilinmektedir. Antik çağlarda, inzivaya çekilmek isteyen keşişlerin de rağbet ettiği bir yer olarak tanınmaktadır. Adada, 10. yüzyıldan beri bir manastır vardır. Bugün sadece bazı kalıntıları kalabilmiştir.
KAŞIKADASI: Burgazadası'nın hemen doğusunda bulunan küçük bir adadır. Eski adı Pita'dır. Yüzüstü yatırılmış bir kaşığa benzediği için Türkçe'de 'Kaşıkadası' diye adlandırılmıştır. Kuzeyden güneye uzunluğu bir kaç yüz metredir. Adada basit bir iskele ve iki küçük ev bulunmaktadır.
TAVŞANADASI: İstanbul Adaları'nın en güneyinde ve İstanbul'a en uzak olanıdır (İstanbul limanına mesafesi 13,5 deniz mili). Kaşıkadası'ndan biraz büyükçedir. Eni boyu 90 metredir. Ağaçsız, çıplak, kayalık bir kara parçasıdır. Üzerinde, 40 metre yüksekliğinde bir tepe bulunmaktadır. Haritalardaki resmi adı "Balıkçı Adası"dır. Tavşanı bol olduğu için Tavşanadası adı verilmiştir.
İstanbul adaları tarih boyunca pek çok isme sahip olmuştur. Bunlar; Evliya adaları, Kesiş adaları- Ruh adaları-, Cin adaları-Halka adaları, Prens adaları, Kızıl adalar gibi. Bunların en yaygın ve dünyaca tanınan Prens Adaları'dır. Nedeni de Roma devrinden, Bizans devrinin sonrasına kadar asillerin, prenslerin, hatta kraliçelerin adalara sürgün edilerek buralarda çeşitli işkence görerek öldürülmeleridir. Heybeliada'nın en yaygın isimleri Dimoniso,Khalky, Halkitis ve Halki'dır. Halk arasında en çok kullanılan Halki olmuştur.
Adalar Coğrafyası:
Adalar, İstanbulun doğal zenginliğini pekiştiren jeolojik oluşumlardır. Jeolojik ve topoğrafik yapı bakımından dördüncü zaman başlarında bir çöküntü ile Kocaeli Yarımadasından ayrılmış kara parçaları olduğu kabul edilmektedir. Adalar, dünyamızın oluşumu sırasında, Trakya /Kocaeli penepleninin yer yer alçalıp yükselmesi, bilhassa Boğazların açılıp, güney bölümünün deniz sularının altında kalması sonucu, bu peneplenin sular üzerinde kalmış parçalarıdır.
Adaları, coğrafi dağılımları bakımından merkezi ve çevresel olmak üzere iki grupta toplamak mümkündür. Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kaşıkadası merkezi grubu oluştururlar. Kınalıada, sedefadası, Tavşanadası, Yassıada ve Sivriadadan oluşan ikinci grup, ilk grupta yer alan adaları çepeçevre kuşatır.
Adaların tamamı,16 Km2 yüzölçüme sahip olup, bunun yaklaşık 542 hektarı binalarla kaplıdır. Diğer kısımlar genelde ormanlık, makilik ve kayalıktır.
Adaların en yüksek tepesi, Büyükadanın güneyinde yükselen Yücetepedir. Yüksekliği 202 m.dir. Yücetepedeki manastırın IV. Murattan sonra (1623-1640) ruh ve sinir hastalıklarının tedavisi amacıyla kullanıldığı bilinmektedir.
Adaların kuşbakışı görünümleri sadedir. Kıyılar, genellikle girintisi çıkıntısı fazla olmayan eğriler çizer. Koylar fazla içerlek değildir. Büyükada, düztaban bir ayak izini andırır. Heybeliada, geriye doğru bakan bir serçenin profiline benzer. Burgazada ve Kınalıada dairesel görünümlüdür.
Boyu en uzun ada, Büyükada (5200 metre), eni en geniş ada ise Heybeliada (2000 metre) dır.
BÜYÜKADA:İstanbul Adalarının en büyüğü Büyükadadır. Yüzölçümü 5,4 kilometrekaredir. Maltepe sahiline uzaklığı ise 2300 metredir. Adalarda, biri güney diğeri kuzeyde olmak üzere iki tepe bulunur. Güneydeki tepe, 203 metre yükseklikteki Yücetepedir. Kuzeydeki tepe ise İsa Tepesi bulunmaktadır.
1. Dünya Savaşı ve Cumhuriyet sonrasında Rum halkını kaybeden Büyükadadaki canlılık 1930lara kadar büyük ölçüde kaybolmuştur. Ancak, 1940lı yıllara doğru, Cumhuriyet dönemi devlet ileri gelenlerinin ve yüksek bürokrasinin, varlıklı kesimlerin rağbet ettiği bir sayfiye yeri olma özelliğini yeniden kazanmıştır. Büyükada, bu dönemde yeni köşklerle, özenli ve zevkli yapılarla süslenmiş, İstanbul halkının günlük gezinti yerlerinin de başında yer almıştır.
Adanın en yüksek tepesinde Aya Yorgi kilise ve manastırı bulunmaktadır. Buradaki ilk yapı, miladi 6. Yüzyılda inşa edilmiştir. Bu mevkide, bir çok kilise ve manastırın kalıntıları da vardır.
HEYBELİADA: Heybeliada, İstanbulun Büyükadadan sonra en büyük adasıdır. Adaya Heybeliada denilmesinin sebebi, uzaktan bakıldığında adanın yere bırakılmış bir heybeye benzemesidir.
İstanbul'un en çok rağbet gören sayfiye yerlerinden biridir. Sadece doğasıyla, temiz havası ve güzellikleriyle değil, Bahriyesi, Sanatoryumu, Ruhban(Papaz) Okulu gibi kurumlarıyla da ünlüdür. Diğer adalara olduğu gibi Heybeliadaya da vapur seferleri 19. Yüzyıl ortalarında yapılmaya başlanmıştır. Zengin Rumların yaşadığı adada, Bahriyenin de bulunması nedeniyle önemli miktarda Türk nüfus da yaşamıştır.
Adanın eni 2700 metre, boyu 1200 metredir. 4 tepeden oluşan Heybeliada, İstanbul adalarının orta yerinde bulunmaktadır. En yüksek tepe Değirmentepedir (136 metre). Diğer tepeler, Taşocağı Tepesi, Makarios Tepesi ve Ümit Tepesidir. Eski adı Papaz Tepesi olan bu tepe 85 metre yüksekliğinde olup üzerinde Papaz Okulu bulunmaktadır. Adada 4 de liman vardır. Güzel bir koyda bulunan Çam Limanı ile Bahriye Limanı bunların en önemlileridir.
BURGAZADASI: Burgazadası, İstanbul Adalarının büyüklük olarak üçüncüsüdür. Ada yuvarlak bir biçimdedir ve eni boyu yaklaşık 2 kilometredir. Ada üzerindeki tek tepe Bayrak Tepesidir. Burgazadası, iklimi, sahili, çamları, restore edilmiş zarif köşkleri ile İstanbulun en sevilen mevkilerinden biridir. Adanın yalı ve köşkleri, güzellikleri ve zerafetleri ile tanınmıştır.
Buradan Heybeliadaya doğru uzanan bir burun ve burnu ucunda bir fener vardır. Plajın güneyinde Mezarlık Burnu yer almaktadır. Bu burundaki kaya dönüldüğünde adanın güney kıyılarına gelinir. Burası, Bayrak Tepesinin bulunduğu sarp mevkidir. Kıyıdan duvar gibi yükselen bu tepenin üzerinde Hristos Manastırı vardır. Aynı yönde kıyıdan devam edilince Kalpazankayaya gelinir. Kalpazankayanın hemen yanında bulunan küçük koy, Burgazın gezinti yerlerinden biridir. Kalpazankayanın güneyinde Marta Koyu, Kuzeybatı tarafında Aya Yorgi Manastırı bulunmaktadır.
KINALIADA: Kınalıada, İstanbul Adaları içinde en küçüklerinden biridir. 1500X1100 kilometre büyüklüğündedir. Kınalıada ismini, üzeri makilerle kaplı olduğu dönemlerde uzaktan kızıla çalan bir görünüme bürünmesi nedeniyle almıştır. Çınar Tepesi, Teşvikiye Tepesi ve Manastır Tepesi olmak üzere üç tepesi vardır. Kınalıada'da, çok kayalık olması nedeniyle, ağaçlık bulunmamaktadır. Bizans döneminde, surların yapımı için buradaki kayalıklardan taş getirildiği bilinmektedir.
SEDEFADASI: Adalar'ın yerleşime açık olan en küçük adasıdır. 1300X1100 metre büyüklüğündedir. Üzerindeki bitki örtüsü uzaktan bakıldığında sedefe benzetildiği için Sedefadası adı verilmiştir. Eskiden tavşanı bol olduğu için Tavşanadası adı da kullanılmıştır. Adada iki plaj vardır.Sedefadası da, diğer İstanbul adaları gibi bizans döneminde sürgün yeri olarak kullanılmıştır.
YASSIADA: Küçük bir adadır. Eni 185, boyu 740 metredir. Biri sivri, diğeri yassı görünümlü olan iki Hayırsızada'dan yassı olanıdır. Arazisi düzdür, ancak sahilleri genellikle denize dik olarak iner. Kuzey tarafında küçük bir limanı vardır. Yassıada, 1947 yılında Deniz Kuvvetleri tarafından satın alınmış burada modern bir deniz eğitim tesisi kurulmuştur.
SİVRİADA: İstanbul adalarının en küçüklerinden biridir. Sivriada ile Yassıada, İstanbullular tarafından "Hayırsızada" olarak da adlandırılırlar. Meskun değildir. Denizin içinden itibaren yükselen bir tepenin denizin üzerindeki uzantısıdır. Denizden yüksekliği 90 metredir. Adanın güneyinde küçük bir limanı, bir de tatlı su kuyusu vardır. Bizans döneminde sürgün adası olarak kullanıldığı bilinmektedir. Antik çağlarda, inzivaya çekilmek isteyen keşişlerin de rağbet ettiği bir yer olarak tanınmaktadır. Adada, 10. yüzyıldan beri bir manastır vardır. Bugün sadece bazı kalıntıları kalabilmiştir.
KAŞIKADASI: Burgazadası'nın hemen doğusunda bulunan küçük bir adadır. Eski adı Pita'dır. Yüzüstü yatırılmış bir kaşığa benzediği için Türkçe'de 'Kaşıkadası' diye adlandırılmıştır. Kuzeyden güneye uzunluğu bir kaç yüz metredir. Adada basit bir iskele ve iki küçük ev bulunmaktadır.
TAVŞANADASI: İstanbul Adaları'nın en güneyinde ve İstanbul'a en uzak olanıdır (İstanbul limanına mesafesi 13,5 deniz mili). Kaşıkadası'ndan biraz büyükçedir. Eni boyu 90 metredir. Ağaçsız, çıplak, kayalık bir kara parçasıdır. Üzerinde, 40 metre yüksekliğinde bir tepe bulunmaktadır. Haritalardaki resmi adı "Balıkçı Adası"dır. Tavşanı bol olduğu için Tavşanadası adı verilmiştir.