- Üyelik Tarihi
- 11 Mar 2015
- Konular
- 1,897
- Mesajlar
- 3,366
- MFC Puanı
- 15,160
Kadın ve Adam
Denizin karşısında, bir bankta oturmuş dalgaları seyrediyordum. Denizi izlerken bir şey düşünemez insan. En azından ben rüzgar, denizin kokusunu yüzüme vururken her şeyden uzaklaşıyorum.
Ağır adımlarla geldi ve beni umursamadan oturdu yanıma. Ağlıyordu. Sigaramdan uzattım, yüzüme bakmadan aldı. Beni umursamaması zoruma gitmişti. Neden ağladığını sorup canını yakmak istedim. Ne de olsa ağlayan bir kadın sorulara şeytani cevaplar veremez.
+ Neden ağlıyorsun?
- Tırnağım kırıldı.
Sanırım beklediğim son cevap bu olurdu. Bir insan tırnağı kırıldığı için neden ağlayabilir ki?
+ Anlamadım?
- Yani tırnağım kırıldı ve sürdüğüm ojenin bir anlamı kalmadı.Şimdi bütün tırnaklarımı baştan manikürletmem gerekecek.
+ Sırf bu yüzden mi ağlıyorsun yani?
- Aşk acısı çektiğimi mi zannettin? Bir kadının ağlaması için illa piçin teki gerekmez. Bir kadın tırnağı kırıldığında, yeni saçını beğenmediğinde ya da en sevdiği elbisesi yırtıldığında ağlayabilir.
+ Terk edilmenin ve tırnağının kırılmasının sende aynı etkiyi yarattığını mı söylüyorsun?
- Kısmen. Peki sen neden ağlamıyorsun?
+ Ağlamam mı lazım?
- Denizin karşısında elinde sigara, tek başına oturan bir adam ağlamıyorsa ya çok güçlü birisidir ya da dertleriyle yüzleşemeyecek kadar korkaktır.
+ Güçlü birisi olduğumu sanmıyorum.
- En azından alçak gönüllüsün.
+ Alçak gönüllü olduğumu da sanmıyorum. Tanrı bile yazdığı hikayede başrolü kendisine ayırmışken insanların alçak gönüllü olabileceğine inanmıyorum.
- Güçlü birisi değilsin, alçak gönüllü değilsin. Peki kimsin sen?
+ Bir kadının ağlamak için daha iyi sebeplere ihtiyacı olduğunu bilen biriyim. Ve sen, ağlarken pek iyi yalan söyleyebilen birisi değilsin.
Sigarasını yere attı ve ayakkabısının topuğuyla üstüne bastı. Çantasından bir ayna çıkardı, birkaç dakikada makyajını tazeledi. Sanki az önce ağlayan kadın o değildi.
- Hiçbir kadın iyi sebepler için ağlamaz. Terk edildikten sonra sizin için mi ağladığımızı sanıyorsun? Boşa geçen onca zamana, verdiğimiz değere ağlıyoruz. Ağlıyoruz ve bir gün bitiyor. Senin gibi bütün gün tek başımıza bir bankta oturmuyoruz. Hayatımız boyunca sizi aklımızdan çıkaramadığımızı mı sanıyorsun? Biz kadınlar unutamadıklarımıza değil, unutmaktan korktuklarımıza ağlıyoruz."
Ayağa kalktı, arkasını döndü ve gitti. O uzaklaşırken ben söylediklerini düşünüyordum. İşte o an insanın, aklı bir şeyle meşgulken deniz manzarasının tadını çıkaramadığını anladım. Ben de kalktım. Bir sigara yaktım ve neden bilmiyorum onun gittiği istikamete doğru yürümeye başladım.
Denizin karşısında, bir bankta oturmuş dalgaları seyrediyordum. Denizi izlerken bir şey düşünemez insan. En azından ben rüzgar, denizin kokusunu yüzüme vururken her şeyden uzaklaşıyorum.
Ağır adımlarla geldi ve beni umursamadan oturdu yanıma. Ağlıyordu. Sigaramdan uzattım, yüzüme bakmadan aldı. Beni umursamaması zoruma gitmişti. Neden ağladığını sorup canını yakmak istedim. Ne de olsa ağlayan bir kadın sorulara şeytani cevaplar veremez.
+ Neden ağlıyorsun?
- Tırnağım kırıldı.
Sanırım beklediğim son cevap bu olurdu. Bir insan tırnağı kırıldığı için neden ağlayabilir ki?
+ Anlamadım?
- Yani tırnağım kırıldı ve sürdüğüm ojenin bir anlamı kalmadı.Şimdi bütün tırnaklarımı baştan manikürletmem gerekecek.
+ Sırf bu yüzden mi ağlıyorsun yani?
- Aşk acısı çektiğimi mi zannettin? Bir kadının ağlaması için illa piçin teki gerekmez. Bir kadın tırnağı kırıldığında, yeni saçını beğenmediğinde ya da en sevdiği elbisesi yırtıldığında ağlayabilir.
+ Terk edilmenin ve tırnağının kırılmasının sende aynı etkiyi yarattığını mı söylüyorsun?
- Kısmen. Peki sen neden ağlamıyorsun?
+ Ağlamam mı lazım?
- Denizin karşısında elinde sigara, tek başına oturan bir adam ağlamıyorsa ya çok güçlü birisidir ya da dertleriyle yüzleşemeyecek kadar korkaktır.
+ Güçlü birisi olduğumu sanmıyorum.
- En azından alçak gönüllüsün.
+ Alçak gönüllü olduğumu da sanmıyorum. Tanrı bile yazdığı hikayede başrolü kendisine ayırmışken insanların alçak gönüllü olabileceğine inanmıyorum.
- Güçlü birisi değilsin, alçak gönüllü değilsin. Peki kimsin sen?
+ Bir kadının ağlamak için daha iyi sebeplere ihtiyacı olduğunu bilen biriyim. Ve sen, ağlarken pek iyi yalan söyleyebilen birisi değilsin.
Sigarasını yere attı ve ayakkabısının topuğuyla üstüne bastı. Çantasından bir ayna çıkardı, birkaç dakikada makyajını tazeledi. Sanki az önce ağlayan kadın o değildi.
- Hiçbir kadın iyi sebepler için ağlamaz. Terk edildikten sonra sizin için mi ağladığımızı sanıyorsun? Boşa geçen onca zamana, verdiğimiz değere ağlıyoruz. Ağlıyoruz ve bir gün bitiyor. Senin gibi bütün gün tek başımıza bir bankta oturmuyoruz. Hayatımız boyunca sizi aklımızdan çıkaramadığımızı mı sanıyorsun? Biz kadınlar unutamadıklarımıza değil, unutmaktan korktuklarımıza ağlıyoruz."
Ayağa kalktı, arkasını döndü ve gitti. O uzaklaşırken ben söylediklerini düşünüyordum. İşte o an insanın, aklı bir şeyle meşgulken deniz manzarasının tadını çıkaramadığını anladım. Ben de kalktım. Bir sigara yaktım ve neden bilmiyorum onun gittiği istikamete doğru yürümeye başladım.