• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Kanser hastasına hastalığı hakkında gerçeği söyleyelim mi yoksa haberi olmasın mı?

Üyelik Tarihi
20 Ara 2012
Konular
2,401
Mesajlar
10,146
MFC Puanı
2,700
Değerli okuyucular bu konu son derece tartışmalıdır. Hastanın ve hasta ailelerinin tanı konusunda bilgilendirilmesi, tedavi seçeneklerini bilmeleri hastanın uyum çabasının geliştirilmesinde katkı sağlamaktadır. Aslında her hastanın kendisi hakkında gerçeği öğrenmek doğal ve temel hakkıdır. Hastaya tedavi seçeneklerinin açıklanması ve bir tedavi programının sunulması hastanın durumunu kabullenişini kolaylaştırır. Belki de burada temel sorun söyleyip söylememek değil, nasıl söylemek olmalıdır. Hastanın umudunu zedelemeden gerçeğin kabullenişini sağlamak çok nazik bir denge içinde nasıl yapılacaktır, asıl problem budur. Öte yandan söylenmese de zaten birçok hasta sözsüz iletişim ve ortama ilişkin unsurlardan bu sinyali almaktadır. Burada hastanın uyumunda kişilik yapısı, duygusal olgunluk düzeyi, sorunlarla baş etme potansiyeli kadar hekimin yaklaşımı, bu konudaki tecrübesi de çok önemlidir. Tabii biz hastaya bir de cerrahi uyguluyoruz, ameliyatın hastaya yüklediği farklı bir psikoloji de var. Dolayısı ile kanser cerrahisi geçirecek hasta açısından pek çok yönüyle karmaşık ve yönetimi sıkıntılı bir süreç…
Sevgili okuyucular konumuz dışında olmasına rağmen şu soruyu sormak istiyorum. Hastaların tedavileri ile ilgilenen cerrahi ekibin psikoloji hakkında hiç düşündünüz mü? Çünkü bazen dışardan bakıldığında ameliyata giren çıkan, hastalıklı organları alan, işini yapan insanlar olarak görülür cerrahlar. Ancak işin birde bizim taraftan bakılan penceresi vardır. Özellikle yıllar geçip, olgunlaşıp tecrübe kazandıkça, mesleğinin gerçek manada felsefesini kavradıkça daha duygusal oluyor. Şunu kesinlikle ifade edeyim ki, ameliyathane olan bitenin bir cerrahı etkilememesi mümkün değildir. Evet ameliyat anında profesyonelce işini yapar, ancak hastasının sıkıntısından, ızdırabından, sosyal durumundan etkilenmemesi mümkün değildir. Cerrah belki de hekimler içinde bu konuda en duygusal kişidir. Benim en kırıldığım sorularlardan biri şudur. Hasta sizin yakınınız olsa ne yapardınız? Sanki cerrahi endikasyonlar kişiye göre değişiyor, aynı durumda cerrah farklı kişilere farklı tedavi uygulayacakmış gibi altında güvensizlik yatan bir soru bu. Evet biz tekrar konumuza dönelim.

Bazı ülkelerde doktorlar hastaya hastalıkları ile ilgili gerçekleri, tüm açıklığı ile anlatırlar. İlgili doktorlar ‘tıbbi bilgilerimize göre ortalama yaşam süreniz şu kadar görünüyor. Bu nedenle çocuk yapmayı planlıyorsanız iyi düşünün, borca girip bir iş kuracaksanız iyi düşünün’ gibi hastayla yüz yüze geleceği hakkında planlar yapabilirler. Ancak her ülkenin şartlarının ve insanlarının farklı yapılarda olduğunu bilerek ona göre bir politika belirlenmesi daha uygun görünmektedir.

Benim kişisel tecrübelerime dayanarak uygulamam şöyledir ve bunun iyi bir yöntem olduğunu düşünüyorum. Hastaya direkt olarak ‘sende kanser var, şu organını alacağız, şu kadar yaşarsın’ gibi ürkütücü söylemlerde bulunmuyorum. Ancak yakınlarına hastaları hakkında olabildiğince geniş ve tam bilgi veriyorum. Öncelikle bu tedavinin uzun bir süre alacağını, tedavi sürecinde sıkıntılar hatta sürprizler olabileceğini söylüyorum.
 
Üst