LeGoLaS
Onursal Üye
- Üyelik Tarihi
- 1 Ağu 2008
- Konular
- 4,885
- Mesajlar
- 16,461
- MFC Puanı
- 15,790
KAYIP KITA ATLANTİS NEREDE?
Daha önce de belirttiğimiz gibi, kayıp kıta yalnız Atlantis değil!. Mu ve Lemurya da gündemde Gündemde her zaman Atlantisle ilgili haberler vardır ve bu haberlere metaaçıdan değişik bir gözle bakacak olursak şöyle görebilir miyiz ki; önemli olan sadece bu batık ve kayıp kıtaların yeryüzüne çıkışı değildir. Bu tip sansasyonel olayların gündeme gelişindeki asıl amaç, Mu-Lemurya ve Atlantis Bilgeliğinin yeryüzüne tekrar çıkışının gizli müjdesini vermek neden olmasın?
Binlerce yıl önceki, saf, arınmış ve ilk aktığı günlerin tazeliğini taşıyan derin bir bilgelik yeryüzüne çıkmaya hazırlanıyor olabilir
Platon, Atlantisle ilgili ilk yazdığı eseri Timea ve M.Ö. 345 yılında yazdığı Kritias adlı eserinde kaynak olarak M.Ö.7 yyda yaşayan ünlü politikacı, filozof ve tarihçi Solonu gösterdi. Solon kayıtlara göre M.Ö 590 yılında Mısıra giderek Mısırlı rahiplerden tradisyonel (geleneklerin aktardığı) bilgiler edindi. Bu bilgiler, Atlantisde yaşamı ve Mısır uygarlığının kökeninin Mu ve Atlantise uzandığını anlatıyordu. Solona göre onun doğumundan 9 bin yıl önce çok güçlü bir medeniyet vardı.
Tanınmış Yunan gezgin ve tarihçi Herodot, bu günkü Sahrada yaşamış olan garip bir halktan söz eder ve onların Atlantisli olduğunu söyler. Bu efsanevi ülke zaman zaman yerküremizin, birbirleriyle hiç ilgisi olmayan noktalarına yerleştirilmeye çalışılmıştır. Yunanlı tarihçi gibi günümüz romancılarından Pierre Benoit gibi yazar araştırmacılar, bu ülkenin, Sahranın Fas Atlaslarına yakın bölümünde bulunduğunu iddia etmişlerdir. O zamanlardaki Sahra bu günkü gibi çöl değil, aksine yemyeşil ve bereketli bir yerdi. Bu ülke insanlarının torunları tuaregler olmalıdır, zira mavi derileriyle meşhur bu insanların kökenleri saptanamamıştır.
Diğer bazılarına göre de Atlantis, Baltık Denizinde veya İzlanda ile Grönland arasında yer almaktadır. Bazen ise Kafkasyada bulunduğu iddia edilmektedir.Bütün bu tezler içinde en çok rağbet göreni ise Atlantik Okyanusunun ortasında yer aldığıyla ilgili olanı. Bu tezden ilk söz eden Platon (Eflatun) olmuştur. Platon, Atlantisle ilgili Timea adlı eserinde bu konuyu çok detaylı ele almıştır. Ama bu tradisyona birbiri ile ilgisi olmayan pek çok uygarlıkta da rastlanmaktadır. Öne sürülen ifadelerin çoğunun birleştiği nokta, bu uygarlığın çok yüksek bir evrim seviyesine erişmiş olduğu. Tip olarak siyah saçlı ve çıkık elmacık kemikli olan Atlantisliler, maddeye hakim olacak güçtesihirli bilgiye sahiptiler. İnanılmaz derecede yüksek bir teknolojileri vardı, başkentleri olan Poseidon da altın tapınakları vardı. Tunçtan yapılmış geniş bir sur ile çevriliydi ve bolluk, bereket içindeydiler.
Kayboluşundan 10000-12000 yıl sonra Atlantik Okyanusunda bu efsanevi ülkeye ait kalıntılar bulunmuştur: Aniden okyanusun içinden fışkırmış olan volkanik adalar, Bahama adalarındaki Bimini de görülenlere benzer taş döşeli devasa bloklar gibi. Bilmediğimiz efsanevi bilgilerin anahtarına sahip olan bu esrarengiz uygarlık konusunda, ezoterizm, gizemcilik ve okültizmle ilgilenenler, kulakları kirişte yeni haberleri beklemekteler
Meraklı araştırmacıların kulaklarına kar suyu kaçtı mı? Bilmiyoruz ama şimdi de Atlantisin kalıntılarının İspanyanın güneyinde olduğu iddia ediliyor. Belki de hepsinde doğruluk payı var. Bir kıta mı yoksa tüm gezegen mi değişime uğradı henüz tam olarak bilemiyoruz ki?
Tek bir kıta değilse elbette pek çok yerde kalıntılara rastlamak mümkün. Bu kalıntıların birinden gerçek tarihi belgelere ve kanıtlara ulaşıncaya kadar beklemek zorundayız.
Sorular yanıt arıyor
Atlantis efsanesi gerçek mi? Araştırmalar devam ediyor
Gerçekleşir mi?
Edgar Caycenin ikinci bir adı da Uyuyan Kahindir. Nostradamustan sonra dünyanın ikinci büyük kahini olduğu iddia ediliyor. Gerçekleşen olaylar var ama tedbir açısından şimdiden bir şey söylemek pek mümkün değil En azından böyle bir yeteneğe duyulan saygı adına Yaşayıp görmek gerek
Cayceye göre Atlantis Efsanesi şöyle:
Atlantisliler İ.Ö. 10500 yılından da önce Mısıra göçtüler ve Atlantisin 40 bin yıllık kayıtlarını da aldılar. Platona göre ise, adlarına Naakaller denilen Mısırlı rahipler Solona Atlantis'in gerçek öyküsünü anlattılar. Cayce, bu kayıtların, Sfenksin yakınlarında, henüz keşfedilmemiş ve tamamen toprağın içindeki bir piramidin Kayıtlar Salonunda bulunacağını söyledi.
Caycenin okumalarını gerçekleştirdiği 1923-1944 yılları arasındaki 20 yıllık aktif dönem sürecinde, Atlantis ile ilgili geniş bir bilgi birikimi elde edilmiş ve bu bilgiler, Caycenin Virginia Beachde kurmuş olduğu Araştırma ve Aydınlanma Cemiyeti (A.R.E) tarafından arşivlendi.