• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Kazı Bağırtmadan Yolmak

TRWE_2012

Süper Moderatör
Üyelik Tarihi
2 Haz 2020
Konular
3,087
Mesajlar
5,879
MFC Puanı
20,700
Literatürde başarılı vergilendirme “kazı bağırtmadan yolmak” diye tanımlanır.

Eğer mükellef vergilerini bağırmadan ödüyorsa vergi politikasınız doğru demektir.

Bu durum fiyatlandırma için de geçerlidir. Eğer vatandaş bağırmadan alış verişini yapabiliyor, insanca yaşam düzeyini sürdürebiliyorsa ekonomi politikası başarılıdır.

İkisi bir arada olursa; vatandaş fiyatların altında ezilmiyor, hayat standardını düşürmeden yaşayabiliyor ve mükellef olarak da vergisini bağırmadan ödüyorsa, mali-ekonomi politikası isabetlidir.

Ancak Türkiye’de bunun tam tersini yaşıyoruz.

Vergilerde ve fiyatlarda öyle yüksek artışlar yapıldı ki vergisini ödeyebilen en yüksek perdeden tepki vererek ödüyor, ödeyemeyen ise vergiden kaçmanın yollarını arıyor.

Yüksek fiyatlar karşısında geçinmeye çalışan vatandaş ucuz ekmek kuyruğunda saatlerce bekliyor. Kuyruktaki emekli vatandaşa mikrofon uzatıldığında ağlıyor. Fabrikaya iş başvurusu reddedilen bir başka emekli, “tavuklara vereceğim” diye yemekhaneden artan ekmekleri eve götürüp eşiyle yiyor ve bunu anlatırken gözyaşlarına hakim olamıyor.

Yıllık enflasyonun yüzde 19,1 olduğunu iddia eden iktidar, vergi, resim ve harçları yüzde 36,2 oranında artırdı. Trafik cezaları, ehliyet ve pasaport harçları, Motorlu Taşıtlar Vergisi, yurtdışından getirilen telefonların harcı bu oranda yükseltildi.

Türkiye, yeni yılın ilk gününe zam yağmuruyla girdi.
Elektriğe yüzde 52-130, doğalgaza yüzde 25-30, benzinin litresine 61 kuruş, motorinin litresine 1 lira 29 kuruş ve otogazın litresine 78 kuruş zam geldi. Benzinin litresi 12 lirayı aştı.

Elektriğe, akaryakıta, doğal gaza yapılan zamlar, toplu ulaşımdan, okul servis ücretlerine, tohum ve diğer tarımsal girdilerden cam ürünlerine, gıda ürünlerinden kitap fiyatlarına kadar hemen hemen her ürün ve hizmetin fiyatını fırlatacak. Hayat pahalılığı orta gelir grubunu yoksul kesime, yoksul grubu ise açlık sınırının altına doğru itecek. Türkiye’de zaten çok bozuk olan gelir dağılımını daha da bozacak.

Zamların yılbaşı günü, gece yarısı ilân edilmesinde bir başka hesap da var. Bu zamlar Aralık 2021 enflasyonu hesaplanırken dikkate alınmayacak. 2021’in yıllık enflasyonu düşük gösterilecek. Böylece 2022 yılı için memura, emekliye, işçiye yapılacak ücret artışları, gerçeğinden çok düşük enflasyon oranı esas alınarak yapılacak.

İktidar yanlılarının bu ağır zamlar karşısında vatandaşa tavsiyeleri ise trajikomik nitelikte.

İktidar destekçileri zamlara karşı vatandaşa, kombiyi düşük derecede tutmalarını, evlerinin bir odasını ısıtmalarını ve bir odasının lambasını yakmalarını, sofralarında 5 çeşit yemek bulundurmalarını öneriyorlar. Vatandaş uzunca bir süredir zaten bu önlemleri alarak, harcamalarını olabildiğince kısarak yaşamaya çalışıyor. Bu nedenle tasarruf önerileri gerçekten komik kaçıyor.

Önerileri yapanlar vatandaşın aklıyla alay ediyorlar.

İşin üzücü ve düşündürücü bir tarafı da iktidarın vatandaşı inleten bu vergi artışları ve zamları kendisi yapmıyormuş gibi davranması.

Zamlardan marketleri, bakkalları, hal esnafını, pazarcıyı sorumlu tutuyorlar. Denetim elemanları gönderip cezalar kesiyorlar. “Stokçuları pişman ederiz” diyorlar. Sanki elektriğin fiyatını, benzine, mazota, oto gaza, tüpe yapılan zamları marketler, bakkallar, akaryakıt bayileri yapıyormuş gibi. Zamlar Resmi Gazete’de yayınlanmıyormuş da akaryakıt istasyonlarında, marketlerde kağıda yazılıyormuş gibi.

Oysa zamların nedeni iktidarın kötü maliye, hazine ve ekonomi politikasıdır. CHP ve diğer muhalefet partileri, marketler, bakkallar, akaryakıt istasyonları değildir.

“Faiz sebep, enflasyon neticedir” diyerek, faizi enflasyonun çok altında belirleyen, böylece doları fırlatan, bunu de “yeni ekonomi modeli keşfettik” diye kamuoyuna sunan iktidardır. Bu yanlış ve yanlışta ısrar politikasıyla doları 18 liraya çıkaran, sonra döviz satarak 12-13 liraya indiren , “doları düşürdük” diye propaganda yapan iktidar, gerçekte doları 7 liradan 13 liraya çıkarmış durumdadır.

Zamların nedeni de budur.

Bu politika devam ettikçe zamlar da devam edecektir

Kaynak : Halk TV
Yazar : Fikret BİLA
 
Üst