Winter
Forum Yöneticisi
- Üyelik Tarihi
- 20 Haz 2022
- Konular
- 177
- Mesajlar
- 4,431
- MFC Puanı
- 41,880
Ömrünüzden geçen her sene aslında sizden bir çok şeyi alıp götürüyor. Sevdiklerinizi, dostlarınızı, inançlarınızı, umutlarınızı.. tüm bu kayıpların yerini korkular, umursamadıklarınız ve hırslarınız alıyor.
Sanki seneler sizden size dair iyi ne varsa alırken yerine insanlığa dair en derin kaosları bırakıyor.
Her geçen gün ile daha hissiz oluyor, yaşlandıkça yavaşlıyorsunuz. Duyarlılığınız artık o eski günlerdeki gibi değil.
Normalleştirmenin girdabında süzülüyorsunuz. Bir zamanlar sizi çılgınlığın ötesinde gezdiren turkularınız seneler sonra miskin bir toz parçasıymışsınız gibi sizi sadece bir adım ileriye iteliyor hepsi bu.
Seneler ile Ernaux hayat denilen makinenin arka planında savaşlar, işkenceler, yıkımlar sessizce çalışmaya devam ederken bizlerin ne tür bir tüketim çılgınlığı ile oyalandığımızı yüzümüze acımasızca vuruyor. Bir yerde çocuklar ölürken, deri rengi yüzünden insanlar yok sayılırken, tarihin tozlu ve kanlı sayfaları durmadan başka bir vahşet ile dolmaya devam ederken, bizlerin geçen senelerin geçici illüzyonlarının akisine nasıl kapıldığımızı görmek açıkçası can acıtıydı.
Düşünce öbeklerini anlamlı birer silaha dönüştüren bu akıllı kadın, içeriye serptiği fotoğraf kırıntıları ile kendi hayatını da takip etmemizi sağlıyor.
Annie’nin götürdüğü yerde sizi bekleyen ise adeta sihirli bir sırça cam. Oymalı çerçevesi gelecek senelerin ışıltısı ile göz kamaştırıyor. Kendinize bakmak için gözbebeklerinizi ona diktiğinizde gördüğünüz ise geçen senelerin sizden gıdım gıdım çaldığından geriye kalan lakin öğütemediği bir posa…
Sanki seneler sizden size dair iyi ne varsa alırken yerine insanlığa dair en derin kaosları bırakıyor.
Her geçen gün ile daha hissiz oluyor, yaşlandıkça yavaşlıyorsunuz. Duyarlılığınız artık o eski günlerdeki gibi değil.
Normalleştirmenin girdabında süzülüyorsunuz. Bir zamanlar sizi çılgınlığın ötesinde gezdiren turkularınız seneler sonra miskin bir toz parçasıymışsınız gibi sizi sadece bir adım ileriye iteliyor hepsi bu.
Seneler ile Ernaux hayat denilen makinenin arka planında savaşlar, işkenceler, yıkımlar sessizce çalışmaya devam ederken bizlerin ne tür bir tüketim çılgınlığı ile oyalandığımızı yüzümüze acımasızca vuruyor. Bir yerde çocuklar ölürken, deri rengi yüzünden insanlar yok sayılırken, tarihin tozlu ve kanlı sayfaları durmadan başka bir vahşet ile dolmaya devam ederken, bizlerin geçen senelerin geçici illüzyonlarının akisine nasıl kapıldığımızı görmek açıkçası can acıtıydı.
Düşünce öbeklerini anlamlı birer silaha dönüştüren bu akıllı kadın, içeriye serptiği fotoğraf kırıntıları ile kendi hayatını da takip etmemizi sağlıyor.
Annie’nin götürdüğü yerde sizi bekleyen ise adeta sihirli bir sırça cam. Oymalı çerçevesi gelecek senelerin ışıltısı ile göz kamaştırıyor. Kendinize bakmak için gözbebeklerinizi ona diktiğinizde gördüğünüz ise geçen senelerin sizden gıdım gıdım çaldığından geriye kalan lakin öğütemediği bir posa…