- Üyelik Tarihi
- 17 Ağu 2022
- Konular
- 348
- Mesajlar
- 2,017
- MFC Puanı
- 26,020
Kötülük eden akrabaya iyilik yapmak hemen herkesin yapmadığı fakat yapmak istediği şeylerden olmaktadır. Elbette kötülük eden akrabaya iyilikte bulunmanın mükafatı da fazla olmaktadır. Akrabalarla ilgili kesmenin insana yakışmayan bir davranış olduğunu Peygamber Efendimiz çeşitli örneklerle anlatmaktadır. Akrabasına kötü davranan, onlarla görüşüp konuşmayan kişiler, yaptıkları bu insanlık dışı davranışlarından dolayı bir müddet sonra pişman olursa davranışlarıyla huzur bulurlar. Bu konuda dini buyruklara uymanın manevi zevki fazladır. Onların bu asil davranışı kadir bilmez davranışlarını ezerek yerin dibine geçirir. Akrabasıyla ilgisini kesen kimseler sıcak kül yemiş gibidir. Onların yüzüne sıcak kül serpmek, yüzlerini kül rengine boyamak, böylece kendilerini mahcup ve perişan etmek şeklinde de anlatılır. Gelmeyen akrabasına giden, onların kabalıklarına tahammül eden, maddi ve manevi yardımlarıyla onları gözüp gözeten kimseler Allah’ın rızasını kazanmaya vesile olacaktır.
Allah Akraba Hakkını Gözeten Kullarını Nasıl Medheder?
Allah Teâlâ, sıla-i rahimde bulunan kullarını şöyle medhetmektedir:
“Onlar ki, Allâh’ın riâyet edilmesini emrettiği şeye riâyet ederler (sıla-i rahimde bulunurlar), Rablerinden korkarlar ve (bilhassa) hesâbın kötü olmasından endişe ederler.” (er-Raʻd, 21)
Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- iyilikte bulunmada gözetilmesi gereken sırayı şöyle beyân etmiştir:
“Harcamaya kendinden başla! Artanı çoluk-çocuğuna sarf et. Âilenden bir şey artarsa, bunu da yakınlarına harca. Bunlardan arta kalanı da sağındaki solundaki komşulara ver!” (Bkz. Nesâî, Zekât 60, Büyûʻ 84; Müslim, Zekât 41)
Akrabaya yapılan infak için, hem sadaka hem de akrabayı koruyup gözetme sevâbı vardır. (Tirmizî, Zekât, 26)
Sıla-i rahimin birtakım zorlukları da olabilir. Lâkin ona vaad edilen mükâfatlar, daha fazla ve daha büyüktür. Fahr-i Kâinât Efendimiz, bu mükâfatların ikisini şöyle haber vermiştir:
“Rızkının çoğalmasını ve ömrünün uzamasını isteyen kimse, akrabasını kollayıp gözetsin!” (Buhârî, Edeb 12, Büyûʻ 13; Müslim, Birr 20, 21)
Bunun aksine, akrabalarıyla bağını keserek onlarla ilgilenmeyen kişiler de şöyle îkaz ve tehdit edilmişlerdir:
“Onlar, Allâh’a söz verdikten sonra verdikleri sözü bozarlar, Allâh’ın gözetilmesini emrettiği kimselerle alâkayı keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. İşte onlar, lânete uğramışlardır; cehennem de onlar içindir.” (er-Raʻd, 25)
Yine bu mevzûda Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
“Âhirette cezasını ayrıca vermekle beraber, dünyada Allah Teâlâ’nın çabucak cezalandırmasını en fazla hak eden günahlar, zulüm ve akrabayı ihmâl etmektir.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 43; Tirmizî, Kıyâme, 57; İbn-i Mâce, Zühd, 23)
“Akrabasıyla ilgisini kesen kimse cennete giremez.” (Buhârî, Edeb, 11; Müslim, Birr, 18, 19)
Bu âyet ve hadisler, sıla-i rahimin ehemmiyetini açıkça ortaya koymaktadır.
Allah Akraba Hakkını Gözeten Kullarını Nasıl Medheder?
Allah Teâlâ, sıla-i rahimde bulunan kullarını şöyle medhetmektedir:
“Onlar ki, Allâh’ın riâyet edilmesini emrettiği şeye riâyet ederler (sıla-i rahimde bulunurlar), Rablerinden korkarlar ve (bilhassa) hesâbın kötü olmasından endişe ederler.” (er-Raʻd, 21)
Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- iyilikte bulunmada gözetilmesi gereken sırayı şöyle beyân etmiştir:
“Harcamaya kendinden başla! Artanı çoluk-çocuğuna sarf et. Âilenden bir şey artarsa, bunu da yakınlarına harca. Bunlardan arta kalanı da sağındaki solundaki komşulara ver!” (Bkz. Nesâî, Zekât 60, Büyûʻ 84; Müslim, Zekât 41)
Akrabaya yapılan infak için, hem sadaka hem de akrabayı koruyup gözetme sevâbı vardır. (Tirmizî, Zekât, 26)
Sıla-i rahimin birtakım zorlukları da olabilir. Lâkin ona vaad edilen mükâfatlar, daha fazla ve daha büyüktür. Fahr-i Kâinât Efendimiz, bu mükâfatların ikisini şöyle haber vermiştir:
“Rızkının çoğalmasını ve ömrünün uzamasını isteyen kimse, akrabasını kollayıp gözetsin!” (Buhârî, Edeb 12, Büyûʻ 13; Müslim, Birr 20, 21)
Bunun aksine, akrabalarıyla bağını keserek onlarla ilgilenmeyen kişiler de şöyle îkaz ve tehdit edilmişlerdir:
“Onlar, Allâh’a söz verdikten sonra verdikleri sözü bozarlar, Allâh’ın gözetilmesini emrettiği kimselerle alâkayı keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. İşte onlar, lânete uğramışlardır; cehennem de onlar içindir.” (er-Raʻd, 25)
Yine bu mevzûda Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
“Âhirette cezasını ayrıca vermekle beraber, dünyada Allah Teâlâ’nın çabucak cezalandırmasını en fazla hak eden günahlar, zulüm ve akrabayı ihmâl etmektir.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 43; Tirmizî, Kıyâme, 57; İbn-i Mâce, Zühd, 23)
“Akrabasıyla ilgisini kesen kimse cennete giremez.” (Buhârî, Edeb, 11; Müslim, Birr, 18, 19)
Bu âyet ve hadisler, sıla-i rahimin ehemmiyetini açıkça ortaya koymaktadır.