- Üyelik Tarihi
- 22 May 2019
- Konular
- 2,801
- Mesajlar
- 9,706
- MFC Puanı
- 60,560
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal aradı. Barış Pınarına rağmen siyaset hareketli yazımda geçen Arkadaşlarımız bizi muhalefetin dili ile eleştiriyor. Bu doğru değil. Arkadaşlar, Barış Pınarı harekâtı ile iyi bir ivme yakaladık. Bunu sürdürmemiz lazım cümlesi üzerine konuştuk.
Mahir Ünalın 1992 yılında bir albayın sızdırdığı haritayı çöpe attık. Önceden şehirlerimizdeki terör olaylarını konuşuyorduk. Artık Tel Abyadı, Resulaynı konuşuyoruz. Terörü sınırlarımızın öte yanında boğuyoruz. Sizin karamsarlığa kapılmanıza gerek yok. Bu sizin başarınızdır dedim sözlerini paylaşmak istedim. Cevap hakkına her zaman saygılı oldum. O nedenle Mahir Ünalın sözlerini paylaştım ama yazdıklarımın arkasındayım. Ayrıca sosyal medya hesabından attığı tweette yer alan Terörle mücadele savaş değildir. Savaş ivmesi cümlesinin üzerinde durmayacağım. Çünkü benim aktardığım anekdotta öyle bir ifade yok.
Mahir Ünalın sözünü ettiği haritayı Birinci Körfez Savaşı sırasında değerli gazeteci Güneri Cıvaoğlu yazmıştı. Cıvaoğlu, Amerikalıların komuta merkezinde bir yarbayın Ortadoğu haritasının üzerinde elini gezdirerek, Biz savaştan sonra buralardan çekileceğiz. Geride bıraktığımız silahlar özellikle kuzeyde Kürtler tarafından ele geçirilecek. Silahlanan Kürtler Türkiyeden toprak isteyecek. Ya istedikleri toprakları vereceksiniz ya da savaşacaksınız dediğini aktarmıştı.
ETKİLİ KİŞİ KUSHNERDİ
Birkaç yazımda Cıvaoğlunun yazısını referans göstermiştim. Ayrıca Amerikan yönetiminde etkili bir ismin Ortadoğuda birinci müttefikimiz İsrail, ikinci müttefikimiz ise Kürtler. Önceden Suudi Arabistandı ama Kürtler artık bizim Ortadoğuda İsrailden sonraki ikinci müttefikimiz oldu değerlendirmesini de paylaşmıştım. Trump yönetiminden etkin bir isim, ABD Başkanı Trumpın damadı Kushnerdi. Ancak kaynağımın ricası nedeniyle etkin bir isim demekle yetinmiştim. Ayrıca Kushner, Trumpın danışmanı olması nedeniyle de etkin bir isimdi.
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Hotovely de YPGye desteği yalanlamadı. İsrail parlamentosunda yaptığı konuşmada İsrail, diplomatik ve insani konularda çok sayıda yardım talebi aldı. Kürtlere farklı kanallar üzerinden yardım sağlıyoruz. YPGye her türlü yardımı vermeye hazırız dedi.
Türkiyenin Barış Pınarı harekâtıyla Irak sınırından başlayıp Akdenize uzanan hatta bir PKK devleti kurulması oyunu bozuldu. ABD ve Rusya ile varılan mutabakatlar sonucunda YPGnin sınırlarımızdan 30 kilometre aşağıya çekilmesi sağlandı. Bunlar önemli başarılar. Ama süreç henüz bitmedi. O nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan B ve C planlarımız var diyor. Yeni harekâttan söz ediyor. Çünkü bu plan hem yeni bir plan değil, hem de henüz masadan kalkmadı.
ÇİLLERLE YAZILMAMAK KAYDIYLA
Dünkü İmamoğlunun cumhurbaşkanlığı hesabı yazımla ilgili olarak eski başbakanlardan Tansu Çiller aradı. Çillerle 90lı yıllarda PKK ile mücadele ve terörle mücadelede uluslararası desteğin önemi üzerine yararlandığım bir görüşme yaptık. Yazımda Batının desteğinin önemli olduğunu ama asıl sonucu belirleyenin seçimler olduğunu vurgulamıştım. Çiller hak verdi. Tabii ben orada bir yandan da Tansu Çillere söylüyorum, Ekrem İmamoğlu sen anla demek istemiştim.
Çiller yazılmamak kaydıyla konuştuğu için burada paylaşamıyorum. Çiller, terörle mücadelede Batı desteğinin Türkiyenin elini rahatlattığını ve askerimizin önünü açtığını anlattı. Barış Pınarı harekâtında koparılan kıyameti görünce, Batının desteğinin ne anlama geldiği daha iyi anlaşılıyor. Ama Öcalanın Türkiyeye teslim edilmesinden Kardak krizine kadar önemli uluslararası krizlerde ABD Başkanı Bill Clintonın desteği Türkiye açısından önemliydi. Çiller, bir görüşmemizde PKKya yönelik operasyonların en kritik anlarında gece yarısı uykudan uyandırdığı Clintonın çok güçlü destekler verdiğini anlatmıştı. Clinton, Türkiyenin önemini bilen bir ABD başkanıydı. Öcalanı kulağından tuttuğu gibi Türkiyeye teslim etmişti. Mazlum Kobaninin ABDye davet edilmesi çabalarını görünce, Clintonın desteğinin önemi daha iyi anlaşılıyor.
KRİTİK GÖRÜŞME
Bugün yapılacak olan Erdoğan-Trump görüşmesi de önemli. Cumhurbaşkanı Erdoğanın ajandası bu kez daha yüklü. Ünlü mektuptan Mazlum Kobaninin ABDye davet edilmesine kadar uzanan önemli başlıklar var.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altunun Türkiye ile ABD ilişkilerinin önemini anlamak için serinkanlı olmaya davet eden değerlendirmesine katılıyorum. Erdoğan ile Trumpın görüşmede ilerleme sağlayacaklarını düşünüyorum. Çünkü her görüşmede bir adım atıldı. Esas yanlış olan bu görüşmenin yapılmaması olurdu. Erdoğan-Trump görüşmesinin yapılması dahi bir puan öne geçmemizi sağlar.
Abdulkadir Selvi
Mahir Ünalın 1992 yılında bir albayın sızdırdığı haritayı çöpe attık. Önceden şehirlerimizdeki terör olaylarını konuşuyorduk. Artık Tel Abyadı, Resulaynı konuşuyoruz. Terörü sınırlarımızın öte yanında boğuyoruz. Sizin karamsarlığa kapılmanıza gerek yok. Bu sizin başarınızdır dedim sözlerini paylaşmak istedim. Cevap hakkına her zaman saygılı oldum. O nedenle Mahir Ünalın sözlerini paylaştım ama yazdıklarımın arkasındayım. Ayrıca sosyal medya hesabından attığı tweette yer alan Terörle mücadele savaş değildir. Savaş ivmesi cümlesinin üzerinde durmayacağım. Çünkü benim aktardığım anekdotta öyle bir ifade yok.
Mahir Ünalın sözünü ettiği haritayı Birinci Körfez Savaşı sırasında değerli gazeteci Güneri Cıvaoğlu yazmıştı. Cıvaoğlu, Amerikalıların komuta merkezinde bir yarbayın Ortadoğu haritasının üzerinde elini gezdirerek, Biz savaştan sonra buralardan çekileceğiz. Geride bıraktığımız silahlar özellikle kuzeyde Kürtler tarafından ele geçirilecek. Silahlanan Kürtler Türkiyeden toprak isteyecek. Ya istedikleri toprakları vereceksiniz ya da savaşacaksınız dediğini aktarmıştı.
ETKİLİ KİŞİ KUSHNERDİ
Birkaç yazımda Cıvaoğlunun yazısını referans göstermiştim. Ayrıca Amerikan yönetiminde etkili bir ismin Ortadoğuda birinci müttefikimiz İsrail, ikinci müttefikimiz ise Kürtler. Önceden Suudi Arabistandı ama Kürtler artık bizim Ortadoğuda İsrailden sonraki ikinci müttefikimiz oldu değerlendirmesini de paylaşmıştım. Trump yönetiminden etkin bir isim, ABD Başkanı Trumpın damadı Kushnerdi. Ancak kaynağımın ricası nedeniyle etkin bir isim demekle yetinmiştim. Ayrıca Kushner, Trumpın danışmanı olması nedeniyle de etkin bir isimdi.
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Hotovely de YPGye desteği yalanlamadı. İsrail parlamentosunda yaptığı konuşmada İsrail, diplomatik ve insani konularda çok sayıda yardım talebi aldı. Kürtlere farklı kanallar üzerinden yardım sağlıyoruz. YPGye her türlü yardımı vermeye hazırız dedi.
Türkiyenin Barış Pınarı harekâtıyla Irak sınırından başlayıp Akdenize uzanan hatta bir PKK devleti kurulması oyunu bozuldu. ABD ve Rusya ile varılan mutabakatlar sonucunda YPGnin sınırlarımızdan 30 kilometre aşağıya çekilmesi sağlandı. Bunlar önemli başarılar. Ama süreç henüz bitmedi. O nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan B ve C planlarımız var diyor. Yeni harekâttan söz ediyor. Çünkü bu plan hem yeni bir plan değil, hem de henüz masadan kalkmadı.
ÇİLLERLE YAZILMAMAK KAYDIYLA
Dünkü İmamoğlunun cumhurbaşkanlığı hesabı yazımla ilgili olarak eski başbakanlardan Tansu Çiller aradı. Çillerle 90lı yıllarda PKK ile mücadele ve terörle mücadelede uluslararası desteğin önemi üzerine yararlandığım bir görüşme yaptık. Yazımda Batının desteğinin önemli olduğunu ama asıl sonucu belirleyenin seçimler olduğunu vurgulamıştım. Çiller hak verdi. Tabii ben orada bir yandan da Tansu Çillere söylüyorum, Ekrem İmamoğlu sen anla demek istemiştim.
Çiller yazılmamak kaydıyla konuştuğu için burada paylaşamıyorum. Çiller, terörle mücadelede Batı desteğinin Türkiyenin elini rahatlattığını ve askerimizin önünü açtığını anlattı. Barış Pınarı harekâtında koparılan kıyameti görünce, Batının desteğinin ne anlama geldiği daha iyi anlaşılıyor. Ama Öcalanın Türkiyeye teslim edilmesinden Kardak krizine kadar önemli uluslararası krizlerde ABD Başkanı Bill Clintonın desteği Türkiye açısından önemliydi. Çiller, bir görüşmemizde PKKya yönelik operasyonların en kritik anlarında gece yarısı uykudan uyandırdığı Clintonın çok güçlü destekler verdiğini anlatmıştı. Clinton, Türkiyenin önemini bilen bir ABD başkanıydı. Öcalanı kulağından tuttuğu gibi Türkiyeye teslim etmişti. Mazlum Kobaninin ABDye davet edilmesi çabalarını görünce, Clintonın desteğinin önemi daha iyi anlaşılıyor.
KRİTİK GÖRÜŞME
Bugün yapılacak olan Erdoğan-Trump görüşmesi de önemli. Cumhurbaşkanı Erdoğanın ajandası bu kez daha yüklü. Ünlü mektuptan Mazlum Kobaninin ABDye davet edilmesine kadar uzanan önemli başlıklar var.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altunun Türkiye ile ABD ilişkilerinin önemini anlamak için serinkanlı olmaya davet eden değerlendirmesine katılıyorum. Erdoğan ile Trumpın görüşmede ilerleme sağlayacaklarını düşünüyorum. Çünkü her görüşmede bir adım atıldı. Esas yanlış olan bu görüşmenin yapılmaması olurdu. Erdoğan-Trump görüşmesinin yapılması dahi bir puan öne geçmemizi sağlar.
Abdulkadir Selvi