• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Mevlânâ‘da evrensel sevgi anlayışı ve semâ

Üyelik Tarihi
5 Nis 2013
Konular
1,314
Mesajlar
2,162
MFC Puanı
40
Mevlana’nın bu müthiş ve engin mücadelesi sebebiyle Anadolu insanı ona büyük sevgi saygı beslemiş ve düşüncelerini benimsemiştir Onun ölümünden yaklaşık 700 yıl geçmesine rağmen onun düşünceleri hala Anadolu halkının ilgi ve sevgisini çekmeye devam etmektedir


Mevlana’nın sevgi ve hoşgörüsü yaşadığı günden bugüne yalnız Türk halkının değil çeşitli din ve kültürden olan bütün dünya insanlarının ilgi odağı olmaya devam etmektedir Nitekim İrene Melikoff: “Mevlana’nın eserlerini dünya milletleri kendi dillerine çevirip okusalar dünyada kötülük harp kin nefret diye bir şey kalmaz” demiştir Şu anda Hollanda’da Almanya’da Mesnevi okunmakta sema gösterileri düzenlenmektedir Arayış içerisindeki Batılılar Mevlana ile huzur bulmaktadırlar Mevlana’nın çekim gücü insanları çekmeye devam etmektedir Sadece Batıda mı? Kesinlikle hayır İran’da Suriye’de Pakistan’da Afganistan’da Hz Mevlana’nın eserleri okunmakta ve yaşam biçimi kabul görmektedir


Mevlana’nın insan sevgisi Kur’an’a ve peygamberimize dayanmaktadır Peygamberimiz bir hadisinde “Allah güzeldir güzelliği sever kibir ise Hakkı kabul etmemek ve insanları hor görmektir” buyurmuştur İşte Mevlana’nın sevgi ve hoşgörüsünde yatan temel prensip budur


Mevlana’ya göre sevgi ve hoşgörü insanlık vasıflarındandır Eşrefi mahlukat emri Mevlana’da hayat bulur Hayvanın bu kavramlardan haberi olmadığı gibi bu duyguları yaşaması imkânsızdır O bu konudaki düşüncelerini şöyle ifade etmiştir:


Sen âşık olmadıysan sevgi nedir bilmiyorsan; Yürü git ot otla; eşeksin sen(Mektuplar:95)


Aşk büyükler için bal çocuklar için süttür Aşk her gemiyi batıran istiap fazlası son yüktür (Mesnevi VI: 4032)


Nur ve kemal helal lokmadan doğar İlim ve hikmet aşk ve merhamet helal lokma ile olur (Mesnevi I:1707)


Mevlana’ya göre sevgi muhabbet dünyanın yaratılış sebebidir Aslında bu sufizmin temel hareket tarzını da oluşturur Allah evreni sevgi yüzünden yaratmıştır Nasıl ki çocuğun bedeni sütsüz yaşayıp gelişemezse ruhu da sevgisiz var olamaz Yetişkinler içinse sevgi bal gibi çok tatlı bir şeydir Yine Mevlana’ya göre gerçek sevgi muhabbet karşılıksız sevgidir sevdiğin kişinin seni sevip sevmemesi önemli değildir




İnsan yeryüzünde Allah’ın halifesidir Mevlana bu derin Kur’ani kavramı öyle güzel işler ki: “Dağ taş su ateş yel bile insana secde etmededir Birkaç lüzumsuz münafık secde etmemiş noksan mı gelir insana”(Fihi Mafih:226)


Mevlana’nın sevgi anlayışı Yunus’un sevgi anlayışı ile örtüşür Yunus Yaratılanı sev Yaratandan ötürü diyor Mevlana’da aynı inci çizgiyi topluma aktarıyorAllah insanı yaratıp ona ruhundan üfürdüğü için insan da Allah’tan bir eser taşımaktadır ve dolayısıyla onun yeryüzünde temsilcisidir O sebeple Mevlana’nın nazarında kim olursa olsun ister dinli ister dinsiz ister kadın ister erkek ister zengin isterse fakir olsun hepsi saygı değerdir Bütün insanları bir gözle görmek ve ona saygı göstermek gerekir Ayrıca insanlardan şikâyet etmek de doğru değildir Çünkü Mevlana’ya göre “Yaratıktan şikâyet Yaratandan şikâyettir”(Mektuplar:136)


Mevlana’ya göre insan sadece dışını değil ondan daha fazla içini temiz tutmalıdır Ancak o zaman olgun bir insan olabilir Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol hayat tarzı belki de günümüzde en çok aranan haslet haline gelmiştir O bu konuda şunları söylemiştir: “Allah sizin şekillerinize ve amellerinize bakmaz kalbinize ve niyetlerinize bakar”


Mevlana insanları iyi-kötü diye ayırmamakla birlikte insanın kötü taraflarından da bahseder “İnsan tabaklanmış deri gibidir; rutubetten bozulur ağır ağır kokar”(Mesnevi IV: 104) “Sende nemrutluk var ateşe atılma atılacaksan da önce İbrahim ol”(Mesnevi I:1606) Şu halde insan doğuştan iyi ve kötü meziyetleri potansiyel olarak bünyesinde taşır Eğer onu eğitirsen topluma ve insanlığa faydalı yapabilirsin


Mevlana hamdım piştim yandım diyerek bir insanın hayatında hangi aşamalardan geçmesi gerektiğini veciz bir şekilde ifade etmiştir Olgunlaşmak için insan hayatta sıkıntı ve çile çekmelidir Bu sayede nefsine hakım olmasını öğrenerek diğer insanlarla iyi geçinebilen uyumlu bir birey haline gelebilir


Mevlana eserlerinde insanın eğitimini ele almış ve hayatı boyunca insanların eğitilmesi için mücadele etmiştir Mevlana diyor ki “Allah sevgisi ilimle elde edilir ilimden nasibi olmayanlar ve akılsızlar su sevgiden mahrumdur” diyerek sevgiyi akılla temellendirmiştir Yani aklı ve bilimi olmayanın sevgisi de olamazGerçekten de ileri derecede ruhsal rahatsızlığa maruz kalan insanlar hiçbir şeye ilgi ve sevgi duymazlar


Bugün toplumumuzda insanlar arasında sevgi ve tolerans eksikliği bulunduğunu görüyoruz Hemen bütün anlaşmazlıklar; sevgi karşılıklı anlayış ile sona erdirilebilir Yeter ki birbirimizi gerçekten ve gönülden karşılıksız olarak sevelim ve birbirimize hoşgörü ile yaklaşabilelim 700–800 yıl önce toplumumuz HzMevlana ile nasıl kimlik bulmuşsa günümüzde de toplumumuzun onun hoşgörüsüne sevgisine ihtiyacı var

 
Üst