• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Özleminle Boğulup Ölmek

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Simdi öyle umutsuzca yazıyorum sana. Ben sende kaybolmuşum, sen bende. Belki bu kaybolmuslukta birşekilde duyarsın sesimi diye...

Hiç şimdiye kadar gerçekten düşündün mü seni anlayamadığımı? Ben de aynı senin gibi bir maske taktım yüzüme. Sırf bu kadar olaydan canlı çıkabilmek için. Sırf mümkün oldugu kadar yara almadan kurtulmak için. Ama beceremedim işte. Buraya kadarmış...

Ben aşkımı sadece satır aralarında kaybolmuş bir yazar olarak yaşamak istemiyorum. Seni şu anki şekilde anmak istemiyorum. Seni her hatırladığımda çaresizce gökyüzüne bakmak istemiyorum. Gözyaşlarım ve aşkımla büyüttüğüm kalbimi söküp atmak istemiyorum. Çünkü benim yüzüm ilk defa gerçekten seninle güldü, senin gözlerinden aldığım ışıltıyla biraz daha baglandım hayata. Ben o şımarık ve tatlı kızı istiyorum hayatımda. Onu tanıyınca bana tekrardan doğduğumu hissetiren kızı...

Nolurdu ellerimi hiç bırakmasaydın? Bu kadar üzülmeme izin vermeseydin? Ama bunların bir şekilde yaşanması gerekiyordu. Çünkü yanlış başlamıştı herşey. Yanlış yer, yanlış zaman. Konuşmalarından da belliydi zaten birgün bırakıp gideceğin. Elinden geldiğince acıtmadan gitmeye çalıştın ama seni gerçekten kaybetme korkusu neler neler yaptırdı bana. Neyse o günler bir şekilde geride kaldı. Biliyordun birbirimizi çok üzeceğimizi, bilmiyordun birbirimizi yaralayacağımızı, acıtacağımızı ve birçok şeye zarar vereceğimizi. Bundan sonra birşeyler kazanmıyoruz tam aksine artık geçen vakit bizden birşeyleri götürüyor...

Görmüyor musun sana ulaşmak için birçok şeyimi feda ettiğimi? Başka asla hiç kimselere yapmayacağım şeyleri yaptığımı? Kendimden ne kadar fedakarlık ettiğimi? Sana ulaşmak için kendimle nasıl savaştığımı? Sanmıyor musun benim de gururum olmadığını. Her sözünde biraz daha canımı yaktığını, Her sözünle kalbimde yeni bir yara açıldığını. Bu seferki kendi kendine kapanacağa benzemiyor. Görmüyor musun her sözünle seninle buluşmamızın daha da imkansızlığa doğru sürüklendiğini? Gerçekten istediğin bu mu güzelim... Gerçekten de bu ilişkiden istediğin sonuç bu mu...

Hani bazı sözler vardır insanı derinden yaralarlar. Hem de en beklemediği anda söylenmişlerdir. En zayıf anında, en beklemediğin kişiden. Benim kalan tüm gücümü de alan bu oldu...

Şu anda sen belki de hala beni beklerken ne haldeyim biliyor musun? İnsanlarda tüm duygular zıt şekilde verilir. Tabi ki aşk için de bu geçerlidir. Hatta en kötüsüdür. Nefret ve aşk aynı anda verilir tüm kalplere. Aralarında çok ince bir çizgi vardır. Ben bu çizgide yürüyorum şu an. Kalbimin en ağır mahkemelerinde yargılanıyorsun. Ve durum bu sefer hiç de iyiye doğru gitmiyor. Birilerinin artık buna çıkıp dur demesi lazım. Ve bu kişi sensin...

Sanki bir bataklıkta gibiyim. Yavaş yavaş çekiyor toprak beni kendine doğru. Artık elimden tutmanı istiyorum. Elimden tutup beni buradan çıkarmanı. Ben sana ulaşmaya bu kadar çabalamışken bir fedakarlık bekliyorum senden. Sadece aramanı. Ve bu kabusun sona ermesini...

Bu gidişin sonu kötü görünüyor. Ben bu şekilde bitmesini istemiyorum bu hikayenin. Hem de kavuşmaya bu kadar yaklaşmışken özleminle boğulup ölmek istemiyorum...
 
Üst