Herkesin bir unutulmazı vardır
Onu içinde yaşatmak için herhangi bir şeye ihtiyaç duymazsın. Sen yaşadığın sürece o da senin içinde bir asalak gibi yaşar. Büyür beslenir
Onu hatırlamak ya da unutmak için çaba sarf etmene gerek yoktur. Zaten çabalasan bile sonuçsuz kalırsın
Hatta öyle ki; kiminle yattığın kiminle uyandığın kime seni seviyorum dediğin ya da kime aşıkmış gibi davrandığın önemsizdir. Unutamazsın
Çünkü yaşanamayanlar vardır hatıranda. İlk başlarda fark edemezsin ama sen git gide 'O' olmuşsundur
Herkesin Ama herkesin bir unutulmazı vardır. Çoğu zaman seneler geçer ve yüzünü bile unutursun! Her sorana unutmak istediğini ya da unuttuğunu söylersin. Çünkü sevgin bir yalan olmuştur ve yalan söylemeye mecburmuş gibi hissedersin kendini. Yine de gerçekten unutmuşsundur yüzünü En sevdiği yemeği rengi ve daha nicelerini. Sonra kızarsın kendine. Neden unuttuğunu sorgularsın içten içe. Oysa ki tüm amacın onu unutmak değil miydi? Neticede dürüst olamazsın Zaten onu tanıdığından beri kendin olmamışsındır asla. Sadece kendini kandırırsın
Herkesin bir unutulmazı vardır Adını asla unutmazsın mesela! Seni eskiden beri tanıyanlar da unutmaz. Çünkü her sarhoş olduğunda 'O'nun adını sayıklarsın. Sana ne yaşattığını hiç biri tam olarak anlamaz ama sen ondan her zaman kötü ve aşağılık olarak bahsedersin. Yani yine yalan söylersin! Bir de tarihleri unutmazsın O tarihler gün/ay/yıl olarak hafızanda mutlaka yer işgal ederler. Daha sonra da tüm ruhunu ele geçirip bir çilingir sofrasında masaya dökülmeyi beklerler
Herkesin bir unutulmazı vardır! Ve en yakın dostlar bile damarına basarlar en ummadık zamanlarda. Sorarlar sana ``Bugün sana gelse ne yaparsın?`` Yüzüne önemsiz bir tavır takınıp hazır cevap olursun birden bire. ``Asla!`` dersin ``Asla kabul etmem!``
Herkesin bir unutulmazı vardır! Ve Sen yine yalan söylersin..!
Herkesin Ama herkesin bir unutulmazı vardır. Çoğu zaman seneler geçer ve yüzünü bile unutursun! Her sorana unutmak istediğini ya da unuttuğunu söylersin. Çünkü sevgin bir yalan olmuştur ve yalan söylemeye mecburmuş gibi hissedersin kendini. Yine de gerçekten unutmuşsundur yüzünü En sevdiği yemeği rengi ve daha nicelerini. Sonra kızarsın kendine. Neden unuttuğunu sorgularsın içten içe. Oysa ki tüm amacın onu unutmak değil miydi? Neticede dürüst olamazsın Zaten onu tanıdığından beri kendin olmamışsındır asla. Sadece kendini kandırırsın
Herkesin bir unutulmazı vardır Adını asla unutmazsın mesela! Seni eskiden beri tanıyanlar da unutmaz. Çünkü her sarhoş olduğunda 'O'nun adını sayıklarsın. Sana ne yaşattığını hiç biri tam olarak anlamaz ama sen ondan her zaman kötü ve aşağılık olarak bahsedersin. Yani yine yalan söylersin! Bir de tarihleri unutmazsın O tarihler gün/ay/yıl olarak hafızanda mutlaka yer işgal ederler. Daha sonra da tüm ruhunu ele geçirip bir çilingir sofrasında masaya dökülmeyi beklerler
Herkesin bir unutulmazı vardır! Ve en yakın dostlar bile damarına basarlar en ummadık zamanlarda. Sorarlar sana ``Bugün sana gelse ne yaparsın?`` Yüzüne önemsiz bir tavır takınıp hazır cevap olursun birden bire. ``Asla!`` dersin ``Asla kabul etmem!``
Herkesin bir unutulmazı vardır! Ve Sen yine yalan söylersin..!