
Son olarak 2013 yapımı The Grandmaster’ın yönetmen koltuğuna oturan Wong Kar-wai’nin yeni filmi Blossoms’ın In the Mood for Love ve 2046 ile tematik bağı olacak.
Chungking Express, In the Mood for Love ve 2046 gibi unutulmaz filmleri sinema dünyasına kazandıran, Hong Kong İkinci Yeni Dalgası’nın en önemli isimlerinden Wong Kar-Wai, altı yıllık aranın ardından yeni bir filmle geri dönüyor. Son olarak 2013 yapımı The Grandmaster’da yönetmen koltuğuna oturan usta yönetmen, yeni filminin uzun süredir hazırlık aşamasında olan Blossoms olacağını açıkladı.
Geçtiğimiz günlerde Hong Kong Film Yazarları Birliği tarafından ödüllendirilen Kar-wai, ödül töreni sırasında yaptığı konuşmada bir sonraki projesinin Blossoms olacağını ve filmin çekimlerine bu yıl içinde başlanabileceğini açıkladı. Usta yönetmen, dört yıldır üzerinde çalıştığı senaryonun artık neredeyse tamamlandığını belirtti.
Wong Kar-wai: “Blossoms, In the Mood for Love ve 2046’nin 3. Parçası Olacak”

Kar-wai’nin yeni filmini tanımlamak için “In the Mood for Love ve 2046’in 3. parçası olacak” ifadesini kullanması dikkat çekti. Zira In the Mood for Love ve 2046, kendilerinden önce gelen Days of Being Wild ile birlikte Love üçlemesini oluşturuyorlar. Usta yönetmenin yeni filminin bu üçlemeye nasıl bağlanacağı merak konusu.
Öte yandan Kar-wai henüz film için herhangi bir oyuncuyla anlaşılmadığını, fakat filmde rol alacak oyuncuların Şanghayca bilmesi gerekeceğini ifade etti. Usta yönetmen, In the Mood for Love’ı da Wu Çincesinin bir lehçesi olan Şanghayca çekmişti.
Jin Yucheng’in 2013 yılında yayınlanan romanından uyarlanan Blossoms, Çin Kültür Devrimi’nin son dönemine denk gelen 60’lı yıllarda başlıyor ve Şanghay’da yaşayan üç kişinin 90’lı yıllara kadar uzanan hikâyesini anlatıyor. Yucheng’in romanı iki farklı zaman diliminde Şanghay sakinlerinin gündelik hayatlarına ışık tutarak, şehrin iki farklı yüzünü gözler önüne seriyor.
1963 yılında, 19 yaşındayken Şanghay’dan Hong Kong’a gittiğini ve 90’lı yılların başına kadar bir daha şehre dönmediğini söyleyen Kar-wai, tam da bu zaman diliminde geçen hikâyeyi beyazperdeye taşıyarak kaçırdığı şeylerin boşluğunu doldurma şansı yakalayacağını ifade etti.