- Üyelik Tarihi
- 28 Şub 2020
- Konular
- 2,107
- Mesajlar
- 26,098
- MFC Puanı
- 301,150
NasılNasıl mutluyum
NasılNasıl mutluyum
Zaman ırmağı akar gider.. Zifiri karanlıklar ışıltılı yoksunluklara yeğlenir.. ve bir an gelir yakut dilden bir kaç kelime süzülür kadim şeytanların nasıl yenildiğini anlatan o destanların doğduğu yeryüzüne doğru.. öyle ya kime seslenirsen o dur yeryüzün.. ve sen onu korumaya alan gök kubbe olmuşsundur farkında olmadan.. ne yeşerdiyse o kutsal topraklarda senin sayende yeşermiştir.. Suyunla beslemişsindir kuruyan nehirlerini ve rüzgarınla taşımışsındır tohumlarını yediveren yemişlerinin.. Güneşinle ısıtmış, dolunayınla aydınlatmış, yıldızlarınla rehber olmuşsundur yolunu kaybettiği kabuslarında …sen kaybettim sanma.. asıl .. gök kubbesinin sesini yitiren bir yeryüzü kaybetmiştir farkında olmadan.. yitirilenler cehennemi unutulan yeryüzleriyle doludur.. Uzaktan eski gök kubbelerinin yeni bir yeryüzüne nasıl nefes olduğunu görmeye mahkum olan onlarcasının artık duyulmayan çığlıkları arasında ..Çoğu zaman söylenenler anlatılmak istenen şeylerin sadece gölgesidir. Dil yorulunca devreye suskunluklar girer. İşte bu yüzden, susulanlar söylenenlerin gövdesidir. Kaybetmemek için çabaladığın her neyse aslında çoktan kaybetmişsindir...