- Üyelik Tarihi
- 17 Ağu 2022
- Konular
- 348
- Mesajlar
- 2,017
- MFC Puanı
- 26,020
Kayısının Tarihçesi
Tarihi kaynaklara göre Türkistan, Orta Asya ve Batı Çin’i içerisine alan çok geniş bir bölgenin kayısının ana vatanı olduğu sanılmaktadır. Günümüzden 5000 yıl gibi çok uzun bir zaman önce kayısı bu bölgede bilinmekte ve tarımı yapılmaktaydı. Büyük İskender’in seferleri sırasında kayısı M.Ö. IV’yy’da Anadolu’ya getirilmiş yetişmesi için uygun iklim ve toprakları Anadolu’da bulunduğundan Anadolu kayısının ikinci vatanı olmuştur. M.Ö. I. Yy’da Roma ve Pers savaşları sırasında Ermeni tüccarlar tarafından önce İtalya’ya sonra da Yunanistan’a götürülmüştür. İtalya ve Yunanistan’dan diğer Avrupa ülkelerine geçişi uzun yıllar almış 13. Yy’da İspanya ve İngiltere, 17. Yy’da da Fransave Amerika’ya da götürülmüştür.
Kayısı, coğrafik olarak dünyanın hemen hemen her yerine dağılmış olsa da daha çok Akdeniz’e yakın olan ülkelerde Avrupa, Orta Asya, Amerika ve Afrika kıtalarına yayılmış ve burada yetişme alanları bulmuştur. Dünya yaş kayısı üretiminde Türkiye birinci sıradadır. Türkiye’yi İspanya, İtalya, birleşik devletler topluluğu, İran Fransa, Yunanistan ve ABD izlemektedir. Bu birinci grup ülkelerin yaş kayısı üretimleri 100 bin tonun üzerindedir. Birinci gruba Fas, Pakistan, Suriye, Çin, Güney Afrika, Macaristan, eski Yugoslavya, Romanya, Avustralya, takip etmektedir.< Dünya yaş kayısı üretiminin yaklaşık % 10-15’inin yapıldığı Türkiye’de 6 kayısı bölgesi bulunmaktadır. Bu bölgeler; Malatya, Elazığ, Erzincan bölgesi Kars, Iğdır bölgesi Akdeniz (Mersin, Mut, Antakya) bölgesi Marmara Bölgesi Ege Bölgesi İç Anadolu Bölgesi Bu bölgeler içerisinde Malatya, Elazığ, Erzincan bölgesi dışındaki bölgelerin üretimleri sofralık tüketime yöneliktir. Birinci bölgedeki kayısıların çoğunluğu kurutulmakta ve bu bölge dünya kuru kayısı üretiminin yaklaşık % 85-90’ını karşılamaktadır.
Malatya da En Çok Yetiştirilen Bazı Kayısı Çeşitleri ve Özellikleri
Malatya’da üretilen kayısı çeşitlerinin başında Hacıhaliloğlu çeşidi gelir. Malatya’da üretilen kayısının % 90’ına yakını bu çeşitten yapılmaktadır. Son yıllarda Kabaaşı, Soğancı çeşitlerinin de yaygınlaştığı görülmektedir.
Ayrıca Hasanbey, Çöloğlu, Çataloğlu, Şekerpare, Yeğen, Hacıkız, Paşamişmişi ve Turfanda diğer önemli Malatya kayısılarındandır. Bu çeşitlerden Hacıhaliloğlu, Kabaaşı, Soğancı ve Çataloğlu kurutmalığa elverişli, diğerleri ise sofralık çeşitlerdir. Kurutmalık çeşitleri diğerlerinden ayıran en önemli özellik, kuru madde oranlarının yüksek oluşudur. Bu çeşitlerde kurumadde oranı % 24-30 arasında değişmektedir. Diğerlerinde bu oran genellikle % 18-20’ye çıkmaktadır.
Kurutmalık çeşitlerden Hacıhaliloğlu, Soğancı, Çataloğlu ve Kabaaşı orta irilikte meyve oluşturmaktadır. Kayısı çekirdeği kabuk ve içten meydana gelmiştir. Meyve ağırlığının % 12’sini oluşturur. Çekirdek içi bileşim olarak Glikozit, Amigdalin, Nişasta, Yağ ve benzeri maddelerden meydana gelmiştir. Acı çekirdek ilaç ve kozmetik sanayiinde; tatlı çekirdek ise gıda sanayiinde kullanılmaktadır. Çekirdek içi (tohum) alındıktan sonra, geriye kalan kabuk yakacak olarak kullanılmaktadır.
Kayısının Besin Değeri ve İnsan Sağlığına Yararları
Kayısı ihtiva organik ve anorganik maddeler vasıtasıyla insan sağlığına olumlu etkilere sahip bir meyvedir. Kayısı yüksek miktarda şeker, nişasta, protein, pektin, pektoz selüloz, organik maddeler, vitamin A.B.B2, C,E,P, PP, Folik asit, az miktarda K20, C03, P205, CO, daha az miktarda Na20, Ca0, mg0, Fe03, C1 ve eseri miktarda Zn, A1 ve eseri miktarda Zn, A1 ve Cu içermektedir. Kayısı minerallerden potasyum ve vitaminlerden B karoten yönünden çok zengindir. Vitamin A vücudu ve organları saran epitel doku ve gözün sağlığı, kemiklerin ve dişlerin gelişimi ile sağlığı, kemiklerin ve dişlerin gelişimi ile sağlığı, endokrin bezlerinin çalışması için elzemdir. 200-250 gram kayısı diyeti yeteri kadar yağ içeriyorsa günlük vitamin A tüketiminin 1/3’ünü karşılayabilir. Ayrıca kayısının sodyumca fakir, potasyumca zengin oluşu bazı özel diyetlerin düzenlenmesinde yardımcı olabilir. Sodyum ve potasyum vücut sıvılarının kozmatik basıncı ve asit baz dengesi için gereklidir. Vücutta sodyum birikimi ödemlere yol açar. Potasyum yetersizliğinde glikojen yetersizliği görülür. Kayısı Sodyumun kısıtlanmış diyetlerde mesela konjestif kalp yetmezliğinde, böbrek hastalıklarında, asit toplanması gereken hepatit sirozda ve uzun süre kartikosteroit tedavi gören kişilerde kolaylıkla kullanılabilir.Kayısıdan Elde Edilen Ürünler
- Minimal işlenmiş kayısı
- Dondurulmuş kayısı
- Kayısı konservesi, pulpu ve nektarı
- Kayısı meşrubatları, kayısı pulp konsantresi
- Kayısı jöle, reçel, marmelatı ve kreması
- Yeşil kayısı turşusu ve kayısı pestili
- Toz ve kuru kayısı (çir, gün kurusu ve patik)
- Kıyılmış ve doğranmış kuru kayısı ürünleri
- Ekstruzyon kayısı mamulatı ve kayısı şekerlemeleri
- Kayısı ekstraktı ve esansı
- Kayısı pasta, kek, dondurma ve gofret türü mamulleri
Kaynakça : Malatya BB