• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Taş Kalplisin

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Dar ağacında boylanan bir ten, sorumlusu sensin
Çilekeş bir kalbe sahip yapan, hazana sürükleyensin
Tasa ama kaygıdar, dert ama beter, aşk ama derbeder; eden sensin
Küllenmiş derdimi azdıran, ruzgar olup körükleyensin

Dünyayı seyredaldım, düşündüm, bir derin nefes aldım
Her görünen kalp değil bir ibretle baktım, anladım

Taş kalplisin, kalbi taş edersin; Yalnızlık

Saçlarım
Kızıllığı andıran ama hic anne elleri değmeyen saclarım
Gözlerim
Hic, sevkat ve sıcaklık tatmayan gözlerim
Endamım
Boşverrrr hangibirini anlatayım

Kara bakışlarımın içinde saklı aydınlıklar

Derdim;
Saclarım dağılmış umrumda mı?
Üstüm berbad halde kaygımda mı?
Sefilane haldeyim saygımda mı?

Hayat Yalnızlığın suçu ne?


Bazen tek ayak üstünde durur umutlar
Belki tutunacak bir dal arar, bulamaz; hüsranla yağar bulutlar

Nefret duygusundan arınmış, kopartılmış bir gül gibi temizdir yüzü
İşte onun duruşunda var bir gizem, yalan olmaz hakikidir hüznü

Acılarda pişmiş bir yürek gibi olgundur bakışları
Keder ile sıralanmış kelimelerin saflanmış nakışları

Belki muhtacım, çaresizim; bir elden, bir koldan acizim
Eşrefi mahlukattır adım, işte yaradan katında nacizim

Her seye ragmen gecelerde sensizliği yordum
Olmayan sabahlara hep hüsranı sordum

Bitmeyen duamdan, el açıp seni dilendim
Gel gitme diye diye seni istedim

Yalnızlığın tek ayak üstünde durdugu zaman





Kara kara düşünceler yağdı gönlüme
Sislenmiş, dertlerle süslenmiş acılar açtı yüreğimde
Tozpembe görülür bazen hayat
Umutlarımın dalları budakları kırık

Bazen düşünceler içinde kırılır yalnızlık


İçim, dışım ve ben
Gözüm, kaşım ve ben
Adım, şanım ve ben
Rengim, ihtişamım ve ben

Erim erim eriyen bir gül saklı gecelerde
Bilinmez ateşli tütsüler biter sinelerde
Gül demettir, gül bükettir, güldemetidir; sarı gül ayrılık
Kırmızı gül elinde, hep karşımdadır yalnızlık


Yalnızlığın aşkını ilan ettiği zaman

Sensizliğe demirledim pas tutmuş gönlümü
Hangi eller tutar tabutla giden aciz ölümü
Rengi kaçmış bulutlar gibi boz bulanık gönlüm
Ne dert sorar ne de hatır, gelir çatar ölüm

Biliyorum, geleceğini seziyorum ve duyuyorum
Baksamda, kacsamda hep peşimde, kovalanıyorum
Yalnızlık mumuyla her gecen gün eriyorum

Tükenmeyen ama tüketen tatlı bir derttir yalnızlık..​
 
Üst