• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Hasretim

Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Kimi sevsem, onun hep uzakta bir sevdiği vardı, unutamadığı ilk aşkı ya da onu terk edip giden sevgilisi... Kimi derinden
sevsem, o bir başkasını derinden hatırlardı. Öylesine çok sevdim ki onları, başkalarına duydukları sevgiyi anlatmalarını,
sessizce, içim acıyla kanayarak dinledim. Beni yitirmekten hiç korkmadılar; çünkü onlara göre fazla iyiydim; bu yüzden
ilk anda vazgeçilebilirdi benden. Beni terk edenlerden tek isteğim olurdu. 'Ne olur, bir daha beni aramayın! Çünkü ben kolay
unutamıyorum. Çünkü ben size duyduğum o akıl dışı aşk yüzünden keder bahçemi dağıtıyorum. Çocukluğumun o güzel bahçesini.
' Böyle derdim onlara ama yine de ararlardı beni... Soluksuz ve umutsuz kaldıkları bir gece mutlaka akıllarına ben gelirdim...

 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Eğer kelime bulabilseydim anlatmaya
O zaman gerek kalmazdı yaşamaya
Ne fotoğraf olurdu bakmaya
Ne bir olay olurdu konuşmaya
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Ömrü boyunca insanlar tarafından yanındayken kendilerini ne kadar rahat ve huzurlu hissettiklerini duymuş. Bir kez olsun bile insanları yadırgamamış çünkü. Herkesi olduğu gibi kabullenmiş, çünkü kimse aynı olamazmış. Fakat herkes onu "aynı" kabullenmiş, kendilerine benzetmişler, kendileri gibi hissetmişler. Bu yüzden onun yanındayken kendileriyle konuşuyor gibi hissetmişler, evlerinde gibi rahat hissetmişler, içlerini açmışlar. Bütün bunlar o arkadaşıma insanları daha yakından tanıtmış. Tanıyınca da tezlerini doğrulamış, her geçen gün de yenilerini ekliyormuş. Her şey değişiyormuş ama onun insanlarda bıraktığı bu his değişmiyormuş. Çünkü düşüncesini hep korumuş, asla sabit fikirli olmamış, asla başkalarını kendine benzetmeye çalışma amacı gütmemiş. Çünkü biliyormuş, eğer o da insanlardan hissettirdiğini hissetmeyi beklerse, o da onların durumuna düşecekmiş. Her şeyi olduğu gibi kabullenmiş. Sonra günlerden bir gün ona evinde hissettiren birini görmüş, ve o günden sonra diğer insanlardan duyduğu bu sözleri kendisi de kurar olmuş. Ama o "aynı"sını değil, "ayna"sını bulmuş.
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Nazım Hikmet Ran'ın kaleminden.

Biz küçükken çok
büyüktük
. Mesela kollarımızı
bir
açardık,
dünyayı
kucaklardık.
Güzeldik
biz küçükken.
Kaşlarımızı
almayı
bilmezdik,
makyaj
çok
büyüklerin
işiydi
sevmezdik
.
Arkadaşlarımızla
beraber
bir
gece
uyuyabilirsek eğer
velinimetti
bizim için,
lükstü
,
zenginlikti
.
Ailelerimiz
en az beş kez
arardı
eve
beş dakika geç kaldığımızda. Otobüsteyim bile diyemezdik, otobüsle
bir
yere
gidemezdik.
Otobüs
lükstü
,
zenginlikti
. Koşa koşa
eve
varana dek
nefes
almazdık
ve
nerdesin sen sorusunu duymadan cevabı
verirdik
. Biz
bir
gülerdik küçükken, kalbimiz
kahkahalar
atardı. Biz küçükken
öğretmenimiz
en
yakın
arkadaşımızla
sıralarımızı ayırmasın diye, teneffüse kadar
konuşmazdık
. Not yazardık
birbirlerimize
. Biz diyorum küçükken bizdik böyle bayağı
bir
kalabalıktık. Yani biz diyebileceğim kadar çok. Biz küçükken
bir
büyüktük
ki böyle kollarımızı açsak sığmazdı eni boyu. Sonra mı? Büyüdük. Kollarımızı açtığımızda
bir
kişiyi bile sığdıramayacak hale geldik. Küçülene kadar büyüdük, çok büyüdük yani. Biz olamadık
bir
daha. Sen, ben olduk.
Büyüklük
lüks
değildi,
zenginlik
değildi. Koşa koşa büyüdük. Büyürken ne de çok küçüldük.
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130

Benliğinden çok benimseyebilir misin birini?
Mutluluğunu onunkiyle birleştirebilir misin?
Öpüşüyle güneşin sıcaklığına ulaşabilir misin?
Yağmurun altında çıplak ayaklarla dans edebilir misin...
Onun adını sayıklayarak?

Tek gayen birini mutlu görmek olabilir mi?
Salt gülümseyişi bile ruhunu uçurabilir mi?
Verdiği nefes aldığın nefes olmaya yeter mi?
Dudaklarının arasından geçen en güzel şarap olabilir mi...
Onun dudaklarından gelen?

Hayallerini gerçek birinde bulabilir misin?
Tenine temasıyla damarlarındaki kanı hızlandırabilir misin?
O yokken hayalinde varlığıyla yok olabilir misin?
Yıllanmış gardrobunu saatlerce yeni bir heyecanla izleyebilir misin...
Onun gömleğini astın diye?



 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Seviyorum dedi kadın, o eski günlerde ki adamı öyle onun bunun anlattığı şimdiki değil anılarımda kalanı! Saf ve tertemizdi, bir ben vardım ömründe o hep işinde gücünde sonra bir yıldırım düştü yandı ve bitti. Ben de öldüm onunla diye ekledi kadın o yangında ben de onunla göçtüm ebedi aleme. Sevdim çok hemde, yüzünü görsem dayanamam, aklım gider başımdan çok sevdim anlıyor musun çok! Ve sustu kadın, sustu tüm süslü kelimeler, sustu! Suç muydu sevmek?
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Ağlayışım terk edip gidisine değil. Ben; sensizken senden diye sensizliği de sevmiştim... Sen; seninle birlikte sensizliği de alıp gittin. Ağzımın Tadı Yoksa, Hasta Gibiysem, Boğazımda Düğümleniyorsa Lokmalar, Buluttan Nem Kapıyorsam İnan Hep Güzel Gözlerinin Hasretindendir. Seninle olmak varken; Sensiz kalmak, Yaşamak dururken ölmek demektir Gönlüm Sana Mezar oldu Neredesin
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Sahi aklıma geldi şimdi
ben en çok barış manço`nun, `10 puan 10 puan, 40 puanla şampiyon` adam olacak çocuklarının akıbetini merak ediyorum.Ne alemdeler ki acaba?
Merak işte.
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Eeee biraz da sıkıntı yalnızlık başa bela bee.
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
ohhhhhhhh...yaşamak...herşeye inat...negüzel ya...

Nedensiz seversin ya birini, sevdikçe sevesin gelir hani?
Durduk yere sırıtırsın kendi kendine? O’nu düşünürsün çünkü, hayaller kurarsın, içinde sadece sen ve o..

Kıyamazsın ya hani, etrafındakiler anlamaz seni? Uçuyosun, fena çakılacaksın diyenler olur ama aldirmazsın çünkü aşıksın’dır, düşünmezsin ayrılığı. Düşünsen bile dua’ya açarsın ellerini, Rabbinden önce hayırlısını istersin, sonra geleceğini onunla kurmak istediğini anlatırsın. Hatta herkes’e, hep onu anlatmak istersin, sadece dinlesinler istersin, yorumsuz..
Bazı anlar da kağıtlara dökersin içini, etrafındakiler yeterli olmayınca.

Tartışınca yada küsünce dayanamayıp yeniden ararsın çünkü kıyamazsin, bir sinir’le kapansa da telefonlar, darılsa da gönüller, kıyamazsın, yapamazsin.

Gözlerine dalınca unutursun her şeyi, umursamazsın dünya’yı, geriye kalanları. Ellerine dokununca sanki dünya durur, hep öyle kalsın istersin. Saatler dursa o an, kalsak öylece diye için içine sığmaz çünkü mutlusundur, çok mutlu..
Ve belki de Kaderin’dir o insan, en azından öyle olmasını dilersin..

“Ya terk ederse? ” diye düşündürür seni bazı tavırları, hareketleri. Mutsuz olursun ve yine belli etmezsin, o üzülmesin diye. Oysa sen ona binlerce söz verebilirsin hep yanında olacağına dair, en zor anlarında ona destek çıkacağına dair. Bi güvensizlik oluşur yüreğin’de, çikar at bunları aklından; çünkü gerçek seven asla terk etmez!

Ağlarsın, bazen en küçük tartışma’da, üzülürsün ama o üzülmesin diye susarsın; “Bir şeyim yok, iyiyim ben bir tanem..”dersin

Bazen ise mutluluk’dan dökülür o göz yaşları çünkü öyle bi seversin ki, o sevgi ağlatır seni.
Gülersin, çok sevinirsin, onunla en güzel mutlulukları paylaşırsın, birlikte şarkı bile söylersiniz. Senin sesin onunkini geçmez çünkü onun sesi kulağına öyle hoş gelir ki; saatlerce, günlerce, aylarca, yıllarca, hatta ömrünün sonuna kadar dinleyebilirsin, bakabilirsin gözlerine, katlanabilirsin her bir şeyine çünkü aşıksın, sevıyosun, seveceksin..
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Beş dakika yatakta sevişmek yerine,

bir ömür yürekte savaşmayıs eeçtim seninle belki de bu yüzden kaybettim.

pişman değilim.

 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Ben konuşuyorum ya böyle dilime geldiğince,
hani kendimce
Geveze diyorlar adıma,
İçim susuyor içim
bilmiyorlar.
Hoşça kal diyorum vedalaşırken herkese
Gidiyorum sanıyorlar
oysa görüşürüz diye el salladıklarımdan öğrendim
Hoşça kalmayı bilmiyorlar...
Ben gülüyorum ya böyle ağzım kulaklarımda her fotoğrafımda
Mutluyum sanıyorlar,
Dudağımdaki tebessümün kırıklığı ele veriyor kendini
Çaresini bulamıyorum anlamıyorlar................

 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Hoşçakalın diyorum ve gidiyorum ya olmuyor.Bir sağa bir sola dönmekten uyku tutmuyor.
İnsanın düşünecek o kadar çok şeyi varken, nasıl uyuyabilir ki?
Geçmiş peşimi bırakmıyor,aklıma nerden esiyor nasıl beni buluyor anlamadan bir bakıyorum yine çocukluğumdayım,gençliimdeyim.İçimi acıtan ne kadar çok şey yaşamışım meğer.
İlk okul yıllarım var aklımdan çıkaramadığım o kırmızı,beyaz kurdelili kundura ayakkabılar varya arkadaşlarımın ayağında gözümün önünde o tarafa bu tarafa hoplayıp zıplayan benim sadece imrenerek belki kıskanarak baktığım o ayakkabılara hiç sahip olamadım.Benim ayağımda beyaz naylon ayakkabılar okul yollarını arşınladığım bazen giymekten utandığım ayakkabılar peşimi bırakmıyorlar.
Sonra bir gün beli kalın lastikli mavi önlüklerin yeni yeni moda olduğu dönemler var.Sevinerek girdiğim dükkandan ağlayarak çıktığım ve o senyi dekomşularımızın verdiği eski önlükle geçirdiğim günler var.Hala bunlar benim içimi acıtıyor.
Hayır anlamadığım sürekli geçmişi düşünerek nasıl gelecek için planlar yapabileceğim konusu.İyi değilim..

Beni ve kardeşlerim için didinen çırpınan kocaman yürekli bir kadın var o benim annem,merhamet ve sevgi dolu biraz da kalbi buruk bir adam var,o da benim babam.özledimmm.
Naçizane önerim arkadaşlar içinde bulunduğunuz hayat şartlarını size sağlayan ailelerinize karşı sorumluluklarınızı ihmal etmeyin.

Sanırım rahatladım az da olsa iyi geceler.
 
Üyelik Tarihi
17 Eki 2012
Konular
9
Mesajlar
1,226
MFC Puanı
130
Sadece bakmakla yetiniyorum gidenlerin arkasından,kal gitme desem belki gitmeyecekler.Ama kalmalarımı daha iyi gitmeleri mi orası muamma.

Üzülüyorum be sevdiğim insanları kaybetmek zor geliyor artık.
 
Üst